Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/2604 E. 2023/450 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2604
KARAR NO : 2023/450
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Yeniden esas hakkında hüküm kurulması

Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti ve men’i davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davada davalılar ve fer’i müdahil … vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak asıl davada davacı … vekili, birleşen davada davacı Sınırlı Sorumlu Yeni Nesil Taksiciler Taşıma ve İşl. Koop. vekili, birleşen davada davacı … vekili, fer’i müdahil … vekili, fer’i müdahil … vekili, fer’i müdahil SS 34 Nolu İstanbul İli Bakırköy İlçesi Yeşilköy Tur. Tak. Mot. Taş. Koop. vekili, asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 17.01.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan fer’i müdahil SS 34 nolu İstanbul Taşıyıcılar Koop. vekili Avukat …, birleşen davada davacılar SS Yeni Nesil Taksiciler vekili Avukat …, birleşen davada davacı … Otomobil Esnaf Odası vekili Avukat …, asıl davada davalılar ve birleşen davada davalılar Uber Holding, Uber Türkiye, Uber B.V. vekilleri Avukat …, Avukat … ve Avukat …, davalı yanında fer’i müdahil … vekili Avukat … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacı Derneğin ruhsatlı taksi sürücülerinin hukuki ve ekonomik haklarını korumak amacıyla faaliyet gösteren bir dernek olduğunu, ancak davalılar tarafından ciddi promosyon ve reklam kampanyaları ile ruhsat ve taksi plakası alınmadan “Uber” ismi altında, hiçbir mali ve yasal düzenlemeye riayet edilmeden hukuka aykırı olarak taksi taşımacılığı yapıldığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (2918 sayılı Kanun) 31 ve ek 2 nci maddeleri uyarınca davalılara cezai işlemler uygulandığını, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün resmi yazısında da davalıların korsan taksicilik yaptıkları ve trafiğe çıkmalarının yasak olduğunun açıkça belirtildiğini, bu fiillerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 56 ncı maddesine göre haksız rekabet teşkil ettiğini, bu hizmetleri her iki davalının ortak olarak sunduğunu, uygulamayı kullanan kişilerin ödemeyi “Uber BV” isimli şirkete yaptığını, Uber Ltd. Şti.’nin ise Uber’in tüm faaliyetlerini Türkiye’de yürüttüğünü, damping politikası uyguladığını, taksimetre kullanmadığını, korsan taksicilik yaptığını, davalıların izin ve ruhsatsız olarak taşımacılık yaptığını, davalıların zorunlu ücret tarifesine uymadığını, diledikleri fiyat üzerinden taksimetre kullanmadan haksız rekabet teşkil eden fiilerde bulunduğunu, bu nedenle taksi şoförlerinin müşteri kaybettiğini iddia ederek davalılar tarafından verilen hizmetin 6102 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi gereğince haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile ref’i ve men’ine, www.uber.com internet sitesi ve www.m.uber.com internet siteleri ve mobil uygulamasına erişimin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilerek aynı Kanun’un 59 uncu maddesi uyarınca tirajı en yüksek 3 gazetede ilânına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacı Sınırlı Sorumlu Yeni Nesil Taksiciler Taşıma ve İşl. Koop. vekili dava dilekçesinde; davacının kooperatif sözleşmesinde yer aldığı şekilde 6102 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesine göre davayı ikame yetkisinin bulunduğunu, Uber’in faaliyetlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, XL olarak verilen hizmetin de aracılık değil doğrudan taşıma hizmeti olduğunu, davalıların haksız rekabet fiillerini işlediğini, Uber’in mevzuata göre zorunlu olan T-TZ-C-M seriden plakaya, ticari plaka tahsis belgesine ve yıllık çalışma izin belgesine sahip olmadığını, kaçak taşımacılık yaptığını, D2 yetki belgesine sahip olmadığını, faaliyet konusu dışında taşımacılık yaptığını, taksimetre bulundurulmadığını, ayrıca Uber’in yasal olmayan faaliyetlerini kamuoyuna yasal olarak yansıtmasının da haksız rekabet teşkil ettiğini, Uber’e binlerce kez kesilen cezaların da faaliyetin yasal olmadığını gösterdiğini iddia ederek davalılar tarafından verilen hizmetin 6102 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi gereğince haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile ref’i ve men’ine, www.Uber.com; m.Uber.com; itunes.apple.com/tr/app/Uber/id368677368, play.google.com/store/apps/details id=com.Ubercab ile uzantılı aplikasyonlara erişimin engellenmesine, aynı Kanun’un 59 uncu maddesi uyarınca tirajı en yüksek 3 gazetede ilânına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Birleşen davada … vekili dava dilekçesinde; asıl ve birleşen davadaki sebeplerle davalılar tarafından verilen hizmetin 6102 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi gereğince haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile ref’i ve men’ine, www.Uber.com.tr internet sitesi ve mobil internet sitesi ve Uber isimli mobil uygulama üzerinden “Uber XL” isimli hizmetin internet ve mobil uygulama dahil tüm mecralardan sunumunun engellenmesine, Uber XL hizmetine ilişkin reklam faaliyetlerinin yürütülmesinin önlenmesine, aynı Kanun’un 59 uncu maddesi uyarınca tirajı en yüksek 3 gazetede ilânına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacıların, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava takip yetkisine haiz olmadığını, davalılardan Uber Türkiye ve Uber Holding’in bahse konu hizmeti Türkiye’deki D2 yetki belgesi sahibi taşımacılara veya yolculara sunan taraf olmamaları ve söz konusu internet siteleriyle mobil uygulamanın sahibi de olmamaları sebebiyle taraf sıfatına (pasif husumet ehliyeti) sahip olmadıklarını, davalıların taşımacılık hizmeti sunmadığını, yalnızca Uber B.V.’nin mevzuata uygun şekilde zaten yolcu taşımacılığı yapmakta olan kişilere yolcular ile bir araya gelebilmelerini sağlayan bir teknoloji hizmeti sağladığını, bu husus göz önünde bulundurulduğunda taraf sıfatı olmadığını, kaldı ki davalı …V.’nin UberXL adlı teknoloji hizmetinden faydalanarak yolcu taşımacılığı yapan kişilerin, mevzuatta düzenlenen ruhsat ve izinlere sahip olduklarını, dolayısıyla bu kişiler tarafından sunulan taşımacılık hizmetlerinin yasal olduğunu, bu durumun mahkeme kararlarıyla sabit olduğunu, UberXL hizmetinden faydalanarak yolcu taşımacılığı yapan kişilerin taksi taşımacılığı yapmadığını, bunun ayrı türde bir taşımacılık olduğunu, kendine özgü ve farklı düzenlemelere tabi bulunduğunu savunarak davaların reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı … tarafından verilen hizmetin sadece bir bilişim ya da aracılık hizmeti olmadığı, bilgi teknolojileri hizmeti kullanılmak suretiyle taşımacılık hizmetinin verildiği, başlangıçta D2 belgesi bulunan araçlarla yolcu taşımacılığı yapılmasında yasal boşluk bulunduğu, davalının bu yasal boşluktan istifade ederek idari yönden taksiler tarafından çalışma izni ve ruhsatı ile birlikte verilebilen taksi hizmetlerini yerine getirdiği, daha sonra yapılan düzenleme ile D2 operatörlerinin ve D2 belgesinin amacı dışında kullanılmasının cezai yaptırımlara bağlandığı, bu şekilde yapılan yasal düzenleme ile yasal boşluğun giderildiği, davalının D2 operatörlerinin yetki belgesini amacı dışında kullanmak ve başkasının faaliyetlerinden yararlanmak şeklinde haksız rekabet oluşturacak şekilde yolcu taşımacılığı yaptığı, davalı …’in ya da benzer şekilde faaliyet gösterecek diğer şirketlerin bu şekilde bir taksi hizmeti verebilmesi ve bunun yasal bir zemine oturması için Yasa Koyucu ya da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gereği Cumhurbaşkanlığı tarafından buna yönelik bir yasal düzenlemenin yapılması gerektiği gerekçesiyle asıl davada, davanın kabulüne, davalılar tarafından sunulmakta olan Uber hizmetlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalılar tarafından yapılan haksız rekabetin ref’i ve men’ine, davalılar tarafından Uber hizmetinin sunulduğu Https://www.uber.com ve Https://m.uber.com ve Uber mobil uygulamalarına erişimin hüküm ile birlikte engellenmesine, bu hususta Bilgi Teknolojileri Kuruluna müzekkere yazılmasına, hüküm kesinleştiğinde hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilânına, birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/411 E. sayılı dosyasına konu davada, davanın kabulüne, davalılar tarafından www.uber.com/tr internet sitesi / mobil internet sitesi ve Uber isimli mobil uygulama üzerinden UberXL isimli hizmetin sunulmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile davalılar tarafından gerçekleştirilen söz konusu haksız rekabet eylemlerinin ref’i ve men’ine, davalılar tarafından söz konusu hizmetin sunulduğu www.uber.com/tr internet sitesi / mobil internet sitesi ve Uber isimli mobil uygulama üzerinden sunulmakta olan UberXL isimli hizmete erişimin hüküm ile birlikte engellenmesine, hüküm kesinleştiğinde hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilânına, birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/220 E. sayılı dosyasına konu davada, davalılar tarafından sunulmakta olan Uber hizmetlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin ref’i ve men’ine, davalılar tarafından söz konusu Uber hizmetinin sunulmakta olduğu Https://www.uber.com. ve Httpps://m.uber.com internet sitelerine ve Uber mobil uygulamasına hüküm ile birlikte erişimin engellenmesine, hüküm kesinleştiğinde hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilânına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili ile fer’i müdahil … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl ve birleşen davalarda davacıların taraf ehliyetinin ve/veya dava takip yetkilerinin bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından haksız rekabet oluşturulduğuna hükmedilen tek hizmetin “Uber XL” olmasına karşın müvekkili Uber B.V.’nin faaliyet gösterdiği internet siteleri ve mobil uygulamaları üzerinden sunulan UberTaksi hizmetini de kapsayacak şekilde karar verilmesinin taleple bağlılık ilkesi başta olmak üzere hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili Uber B.V.’nin Mayıs 2019 itibariyle UberXL hizmetini sunmayı durdurduğunu, dolayısıyla hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla UberXL hizmetinin haksız rekabet oluşturduğuna kanaat getirilse bile haksız rekabetin men’i talebi bakımından davanın konusuz kaldığını, ihtiyati tedbir taleplerinin tamamının UberXL hizmetinin engellenmesi amacıyla yapıldığını, bilirkişi incelemesinde ve tahkikatın diğer aşamalarında “UberTaksi” hizmetine ilişkin haksız rekabete dair bir değerlendirme yapılmadığını, buna rağmen müvekkili Uber B.V.’nin faaliyet gösterdiği internet siteleri ve mobil uygulamaya “UberTaksi” hizmetinin sunulmasına engel olacak şekilde erişim yasağı getirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin taraf sıfatı bulunmadığını, zira haksız rekabet teşkil ettiği iddia olunan taşımacılık hizmetlerinin müvekkilleri tarafından sunulmadığını, kontrol edilmediğini ve yürütülmediğini, müvekkili Uber B.V.’nin faaliyet gösterdiği internet sitesi mobil uygulama üzerinden yalnızca bilişim hizmeti verildiğini, dolayısıyla müvekkilleri aleyhine hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Asıl davada fer’i müdahil … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’in sahibi olduğu www.uber.com – www.m.uber.com alan adlı internet sitesinde iki farklı hizmet türünün olduğunu, bunlardan birinin “Uber XL” araçlarla tüketicilere sunulmasına aracılık edilen hizmet, diğerinin ise “Uber Taksi” ile tüketicilere sunulmasına aracılık edilen hizmet olduğunu, davada davacıların sadece “UberXL” ile taksiler arasında haksız rekabet olduğunu ileri sürerek “UberXL” ile sınırlı olmak kaydıyla talepte bulunduğunu, ancak İlk Derece Mahkemesinin davacıların bu taleplerini aşarak tüm Uber hizmetleri yönünden erişimin engellenmesi kararı verdiğini, taleple bağlılık ilkesine açıkça aykırı davrandığını, bu durumun Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve prensiplerden olan çalışma hak ve hürriyetine de aykırılık teşkil ettiğini, UberXL araçları ile taksiler arasındaki farkların ortaya konulup tartışılmadığını, sırf Uber sisteminde de yolcuların bir yerden başka bir yere taşınması nedeniyle ulaştırma ve taşıma bakımından taksicilik faaliyetine benzediği ileri sürülerek hiçbir somut gerekçeye dayanılmaksızın haksız rekabet oluştuğunun beyan edildiğini, davalıların sistemine kayıtlı olan araçların yaptıkları taşımacılık faaliyeti ile taksicilerin yaptıkları taşımacılık faaliyetinin birbirinden farklı olduğunu, bu yönde yapmış oldukları itirazların dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava bakımından, asıl davada davacı … Taksi Şoförleri Derneği Tüzüğü’nün 2 nci maddesinde, “Dernek, taksi şoförlerinin sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, sosyal yardımlaşma ve kültürel dayanışmayı sağlayıcı çalışmalar yaparak üyeler arasında arkadaşlık ilişkilerini yasalar doğrultusunda olması gereken en üst düzeyde tutmak, kanunlar çerçevesinde şoförlerin temsiliyet hakkını almak için çalışma yapmak ve bu hak alındığında çalışmalarına devam etmek amacıyla kurulmuştur. ” şeklinde Derneğin amacının belirtildiği, Derneğin faaliyet alanının ise “Dernek sosyal alanda faaliyet gösterir. Faaliyet alanı tüm Türkiye’dir.” şeklinde düzenlendiği, davacı Derneğin statüsünde üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunduğuna dair bir düzenleme bulunmadığı gibi tüzel kişiye dava açma yetkisi tanınmadığı, bu hâli ile davacının 6102 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesi uyarınca dava açma hakkının, dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile asıl davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, verilen karar sonucuna göre, konusu kalmadığından fer’i müdahil …’nin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davalar bakımından yapılan inceleme ile birleşen davada davacıların aktif husumeti bulunduğundan birleşen davada bu hususa yönelik asıl ve birleşen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, birleşen davalarda UberXL uygulamasına yönelik yapılan inceleme ile turizm servis aracı güzergah kullanım izin belgesi ve D2 yetki belgesi ile hizmet veren UberXL araçlarla, önceden planlanmış bir güzergah olmaksızın, yolcu tarafından belirlenecek anlık güzergahta, taksimetre kullanılmaksızın, mesafe ve zamana bağlı ücretlendirme yapılarak taşımacılık yapıldığı, D2 yetki belgesi ile UberXL araçlarla yapılan taşımanın yapılış şekli dikkate alındığında, Karayolları Taşıma Yönetmeliği’nin 40 ıncı maddesinde belirtilen hususların yerine getirilmesi mümkün olmadığı gibi D2 yetki belgesinin, belediye sınırları dahilinde ticari yolcu taşımacılığı yapılabilmesi için yetki vermediği ve ilgili belediyeden izin veya ruhsat alınması gerekliliğini ortadan kaldırmadığı, dolayısıyla Uber XL ile yapılan taşımanın D2 yetki belgesi kapsamında kalmadığı, ayrıca ticari taksi taşımacılığı yapabilmek için gerekli olan idari ve mali külfetlerin yerine getirilmediği, 2918 sayılı Kanun uyarınca taksi otomobillerinde taksimetre bulundurulması ve kullanılır durumda olması zorunlu olduğundan, ticari taksilerde, taksimetre kullanılıp zorunlu ücret tarifesi uygulandığı hâlde dosya kapsamından anlaşılacağı üzere UberXL araçlarda taksimetre bulunmadığı, alınacak ücretin Uber tarafından ve yolculuk başlamadan önce belirlendiği, İBB Ulaşım Daire Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü Ticari Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesi’ne göre taksi dolmuşlarda, şoför dahil en fazla 9 kişi oturma yeri bulunabilir iken davalılar vekili beyanına göre UberXL araçların sürücü dahil 10 koltuk kapasitesine haiz olduğu, belirtilen hususların haksız rekabet hâlini oluşturacağı, UberXL araçlarla fiili olarak tıpkı ticari taksi gibi taşıma yapıldığı, taşıma hizmeti açısından aralarında bir fark bulunmadığı, UberXL hizmetinin sunulmasının durdurulmasının davayı konusuz bırakmayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davalılar vekili ve fer’i müdahil … vekilinin, davalı tarafça sunulan UberXL uygulaması ve bu kapsamda verilen hizmete yönelik ileri sürdükleri istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle birleşen davalarda asıl ve birleşen davalılar vekili ve fer’i müdahil vekilinin UberXL uygulamasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, birleşen 2019/220 E. sayılı dosyada ayrıca Uber Taksi uygulamasına yönelik yapılan inceleme ile davacının sıfatı ve temsil ettiği meslek grubu dikkate alındığında, mevzuat gereği çağrı merkezine sahip olmamak ve otomasyon sistemine kayıtlı üye ticari taksicilerden komisyon bedeli alınamamasının haksız rekabet teşkil ettiğinin davacı tarafça ileri sürülemeyeceği, UberTaksi’ye yönelik haksız rekabet teşkil ettiği öne sürülen başka bir aktif ya da pasif fiil ve iddia da bulunmadığından UberTaksi hizmetine yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bu davaya ilişkin asıl ve birleşen davalılar vekili ve fer’i müdahil vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile birleşen 2019/220 E. sayılı dosyada davacının Uber taksi hizmetine yönelik talebinin reddine, İlk Derece Mahkemesince hükümle birlikte verilen internet ve mobil uygulama üzerinden erişimin engellenmesi kararı yönünden asıl ve birleşen davacıların erişimin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin reddedildiği, tedbirin reddine dair verilen ara kararın istinaf incelemesi sonucu davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve en son altıncı celsede ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, haksız rekabetin tespiti ve men’ine karar verildiğinde erişimin engellenmesi hususu hükmün infazı kapsamında olup bunun hükmün infazı sırasında değerlendirilmesi gerektiği nazara alınmaksızın ve yargılama sırasında ret edilmesine rağmen gerekçesi yazılıp ihtiyati tedbir kararı olduğu da belirtilmeksizin hüküm şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davalılar ve fer’i müdahil vekilinin bu hususa yönelik istinaf isteminin kabulü ile internet ve mobil uygulama üzerinden erişimin engellenmesi yününde hüküm kurulmamasına karar verildiği gerekçesiyle asıl davada davalıların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın aktif dava ehliyeti şartı yokluğundan usulden reddine, konusu kalmadığından fer’i müdahil …’nin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/411 E. sayılı dava dosyası yönünden, davalıların ve fer’i müdahilin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalılar tarafından www.uber.com/tr internet sitesi / mobil internet sitesi ve Uber isimli mobil uygulama üzerinden UberXL isimli hizmetin sunulmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile davalılar tarafından gerçekleştirilen söz konusu haksız rekabet eylemlerinin ref’i ve men’ine, hüküm kesinleştiğinde gideri davalılardan alınmak suretiyle hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilânına, birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/220 E. sayılı dosyası yönünden, davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalılar tarafından sunulmakta olan UberXL isimli hizmetin sunulmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin ref’i ve men’ine, davacının koşulları oluşmayan UberTaksi hizmetine yönelik talebinin reddine, hüküm kesinleştiğinde gideri davalıdan alınmak suretiyle hükmün ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 adet ulusal gazetede ilânına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı …, birleşen davada davacı Sınırlı Sorumlu Yeni Nesil Taksiciler Taşıma ve İşl. Koop., birleşen davada davacı …, fer’i müdahil …, fer’i müdahil …, fer’i müdahil SS 34 Nolu İstanbul İli Bakırköy İlçesi Yeşilköy Tur. Tak. Mot. Taş. Koop., asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre davacının dava açma hakkı bulunduğunu, davaya konu UberXL uygulaması sebebiyle ekonomik açıdan en fazla zarara uğrayanların taksici esnafı yani taksi sürücüleri olup müvekkili Derneğin ise üyeleri taksi sürücülerinin ekonomik menfaatlerini gözeten en önemli dernek olduğunu, müvekkili Derneğin bu davayı açamayacağının kabul edilmesinin hukuken hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2.Birleşen 2019/220 E. sayılı davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Uber taksi yönünden verilen red kararının doğru olmadığını, Uber’in yapmakta olduğu tarifeli ticari taşımacılıkta aracılık faaliyetinin hukukumuzdaki karşılığının taksi otomasyon ve yönlendirme sistemi olduğunu, bu sistemin işletilebilmesi için hukuk kuralları ile belirlenmiş şartların sağlanarak büyükşehir belediyelerinden yetki alınması gerektiğini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Ticari Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesi’nin 12 nci maddesi hükmüne göre, otomasyon ve yönlendirme sistemi ile ticari taşımacılığa ilişkin bir aracılık faaliyeti yapılabilmesi için bir çağrı merkezi bulunmasının zorunlu olduğunu, oysa Uber’in verdiği aracılık hizmetinde, kamu güvenliği ve kamu yararını sağlamaya ve denetlemeye yönelik bir çağrı merkezinin bulunmadığını, kaçak otomasyon ve yönlendirme sistemi ile bu sistemde taşımacılık yapan araç ve şoförleri belediyelerce çağrı merkezi vasıtası ile gerçekleştirilen denetimin dışında tutarak kamu düzeni ve güvenliğinin ortadan kaldırıldığını, böylece Uber’in hem tüm bu hukuki kriterleri sağlayıp anılan Yönerge’nin 12 nci maddesine istinaden İBB’den yetki alarak otomasyon ve yönlendirme faaliyetinde bulunan firmalar aleyhine haksız rekabet ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

3.Birleşen 2018/411 E. sayılı davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tedbiren erişimin engellenmesi kararının hem netice-i talep olarak hem de tedbir talebi olarak talep edilmiş olup bu hususta tedbir şartlarının oluşması ile erişim engellenmesi kararı verilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, istinaf kararında aksi yönde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğunu, davalılarca taksi taşımacılığı için gerekli çalışma ruhsatı almaksızın ve taksimetre kullanmaksızın diledikleri fiyatı uygulamak suretiyle tüketicileri yanıltarak korsan taksi hizmeti vermelerine rağmen bu yasa dışı faaliyeti yasal taşımacılık gibi göstermelerinin açık bir haksız rekabet eylemi olduğunu, yerel Mahkeme tarafından Uber hizmetinin bir bütün olduğu değerlendirilerek haksız rekabetin Uber uygulaması ve web siteleri için verilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesi kararında bu yönde bir ayrıma gidilerek Uber taksi ve Uber XL hizmetlerine dair farklı değerlendirmelerde bulunulmasının isabetsiz olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

4.Asıl davada davacı yanında fer’i müdahil SS 34 Nolu İstanbul İli Bakırköy İlçesi Yeşilköy Tur. Taksi Mot. Taş Koop vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılara ait Uber taksi uygulaması yönünden verilen ret kararının haksız olduğunu zira, Ticari Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesi’nin 12 nci maddesi gereğince taksilerde, çağrı merkezi, mobil taksi çağırma uygulaması ve elektronik ödeme sisteminin sadece belediye tarafından yapılabildiğinden ve buna göre taksi üzerindeki çağrı sistemi otomasyonunun tek yetkilisi olan belediyenin bu hizmeti, kamu yararını gözeterek sağladığından davalıların Ubertaksi üzerinden kamu düzenine aykırı olarak faaliyet göstermelerinin hukuk düzeni tarafından korunamayacağını, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından haksız rekabet koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle Uber taksi uygulamasının ref’i ve men’ine ilişkin yerel Mahkeme kararının kaldırılmasının açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

5.Asıl davada davacı yanında fer’i müdahil … vekili temyiz dilekçesinde özetle; Uber taksi yönünden verilen istinaf kararının hukuka aykırı olduğunu, Ticari Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesi’nin 12 nci maddesi gereği taksilerde, çağrı merkezi, mobil taksi çağırma uygulaması ve elektronik ödeme sisteminin sadece belediye tarafından yapılabildiğini, taksi üzerindeki çağrı sistemi otomasyonunun tek yetkilisi olan belediyenin, bu hizmeti kamu yararını gözeterek sağladığını, dolayısıyla davalıların Uber taksi üzerinden kamu düzenine aykırı olarak faaliyet göstermelerinin hukuk düzeni tarafından korunamayacağını, kamu yararının Anayasal bir düzenleme olması ve mahkemelerce re’sen bu durumun göz önünde bulundurulması zorunluluğuna rağmen Bölge Adliye Mahkemesi tarafından haksız rekabet koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle Uber taksi uygulamasının ref’i ve men’ine ilişkin yerel Mahkeme kararının kaldırılmasının açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davalılara ait Uber Taksi hizmetinin, bütün taksiciler tarafından kullanılmadığını, taksicilik faaliyetinin sürdürülmesinde olağan iş şartı, Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesi’nin 12 nci maddesi gereğince İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından taksilerde çağrı merkezi üzerinden İTAKSİ uygulamasının kullanılmasının zorunlu hâle getirilmesi ile İTAKSİ uygulaması bulunmayan taksilere çalışma ruhsatı dahi verilmediğini, bu nedenle davalılara ait Uber taksinin faaliyette bulunmasının taksiler açısından haksız rekabete yol açtığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

6.Asıl ve birleşen davalarda davalı yanında fer’i müdahil Lisanslı Taşımacılar Derneği vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleşen davalarda UberXL hizmetine yönelik verilen kabul kararı hatalı olup taksicilerin faaliyetleri ile UberXL araçlarla yapılmış olan hizmetlerin birbirinden tamamen farklı olup Uber XL hizmetini kullanarak taşımacılık yapan D2 yetki belgesi sahibi araçlar ile taksiler arasındaki farklar hiçbir şekilde ortaya konulup tartışılmadan sırf UberXL hizmetini kullanılarak verilen taşımacılık hizmetinde de yolcuların bir yerden başka bir yere taşınması söz konusu olduğu için ulaştırma ve taşıma bakımından taksicilik faaliyetine benzediği ileri sürülerek hiçbir somut gerekçeye dayanılmaksızın haksız rekabet oluştuğunun kabul edilemeyeceğini, UberXL ile yapılan taşımanın D2 yetki belgesi kapsamında kalmadığına dair gerekçenin yerinde olmadığını, zira D2 yetki belgesi “ticari ve tarifesiz olarak” yurtiçi yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilmekte olup bu belge kapsamında belediye sınırları dahilinde ticari yolculuk yapılması gerektiğine dair bir zorunluluk bulunmadığını, ayrıca UberXL hizmetine kayıt olarak taşımacılık hizmeti verenlerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen yol güzergah belgesine de sahip olduğunu, 7166 sayılı Kanun ile Karayolları Trafik Kanunu’na eklenen madde kapsamında yapılan düzenleme ile tarifesiz yolcu taşımacılığı ile taksi taşımacılığı arasında hiçbir ayırım yapılmadığını, davalıların, yazılım şirketi olarak hiçbir şekilde taşımacılık faaliyeti yapmadıklarından davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, UberXL faaliyetinin devamında tüketicilerin ve dolayısıyla kamunun üstün yararının nazara alınmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

7.Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleşen davada davacı …’nın da aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın bu sebeple usulden reddi gerektiğini, zira 6102 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yalnızca esnaf odalarının topluluk davası açabilecek kişiler arasında yer aldığı belirtilmiş olup bu düzenlemenin esnaf odalarının topluluk davası açabilmesi için ana sözleşmelerinde bu hususta yetki bulunması zorunluluğunu ortadan kaldırmadığını, kamu tüzel kişisi sıfatını haiz olan esnaf odalarının, kanunla kendilerine verilen yetkileri ancak ana sözleşmelerindeki esaslara uygun şekilde kullanabileceğini, 5362 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinde esnaf odaları yönetim kurullarına, üyeleri adına dava açma yetkisi tanınmadığı gibi davacının ana sözleşmesinde de bu hususta özel bir yetki düzenlemesi yer almadığını, birleşen ikinci davanın davacısı S.S. Yeni Nesil Taksiciler Taş. ve İşl. Kooperatifi’nin ticaret şirketi ve tacir olarak 6102 sayılı Kanun’un 56 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer verilen ve üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bir kuruluş olduğundan söz edilemeyeceğini, ancak kendi adlarına dava açabilecek olan kooperatiflerin dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine üyesi olan ticari taksi plakası sahipleri adına dava açamayacağını, davalılar haksız rekabet teşkil ettiği iddia olunan taşımacılık hizmetlerini sunmadığından yalnızca …nin sunduğu mobil uygulama, yolcu ile taşımacının bir araya gelmesini sağlayan bir aracılık hizmeti niteliğinde olup Uber uygulaması üzerinden sunulan bilişim hizmetlerinin yegane işlevi ile ilgili mevzuat uyarınca gerekli izinlere sahip olan ve zaten faaliyetlerini sürdürmekte olan taşımacıları yolcular ile bir araya getiren müvekkilleri Uber Türkiye ve Uber Holding bu hizmeti sunmadığından davanın taraf sıfatı (pasif husumet yokluğu) nedeniyle reddi gerektiğini, “UberXL” ile sunulan teknoloji hizmetinin taşımacılık hizmeti değil aracılık hizmeti niteliğinde olduğu kabul edilmese dahi, bu durumda da ancak ve yalnızca Uber uygulamasının Türkiye’deki sahibi ve sunucusu olan müvekkili Uber B.V.’nin taraf sıfatı olduğu sonucuna varılabileceğini, bir an için ve hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili Uber B.V.’nin taraf sıfatı olduğu farz edilirse bile, bu durumda taşımacılığı fiilen gerçekleştiren taşıma operatörleri ile müvekkili …arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu da kabul edilerek UberXL hizmeti kullanarak taşımacılık yapmış D2 yetki belgeli taşımacıların davaya dahil edilmeden karar verilemeyeceğini, Uber B.V., Mayıs 2019 itibariyle “UberXL” hizmetini sunmayı durdurmuş olup “UberXL” hizmetinin haksız rekabet oluşturduğuna kanaat edinilse dahi haksız rekabetin men’i talebi bakımından davanın konusuz kaldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davalar, davalı şirketler üzerinden yasaya aykırı taksicilik hizmeti sunularak davacı dernek üyelerinin haklarının ihlal edildiği iddiasına dayalı haksız rekabetin tespiti, ref’i ve men’i ile söz konusu rekabetin ref ve men kararlarının ilânı istemlerinden ibarettir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davacı …, birleşen davada davacı Sınırlı Sorumlu Yeni Nesil Taksiciler Taşıma ve İşl. Koop., birleşen davada davacı …, fer’i müdahil …, fer’i müdahil …, fer’i müdahil SS 34 Nolu İstanbul İli Bakırköy İlçesi Yeşilköy Tur. Tak. Mot. Taş. Koop., asıl ve birleşen davada davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin duruşmaya katılan davacı ve davalılardan alınarak yekdiğerine verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.