Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/2097 E. 2022/6144 K. 21.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2097
KARAR NO : 2022/6144
KARAR TARİHİ : 21.09.2022

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22.12.2017 tarih ve 2016/143 E- 2017/453 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.12.2020 tarih ve 2019/725 E- 2020/1104 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Kültür” asıl unsurlu birçok markalarının bulunduğunu, davalı şirketin bu markalarla iltibas oluşturacak şekilde 2014/53864 sayılı “KÜLTÜR TÜRK TV” ibareli marka başvurusuna müvekkili tarafından yapılan itirazın, YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı TÜRKPATENT YİDK’nun 11.02.2016 tarihli ve 2016/M-1546 sayılı kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TÜRKPATENT vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, taraf markalarının benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu 2014/53864 sayılı davalı markasının kapsamında bulunan 38. sınıf “Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri.” hizmetleri bakımından, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğu, markaların birbirlerinin serisi olarak algılanabilecekleri, taraf markalarının aynı emtiaları kapsaması nedeniyle tanınmışlık iddiasının değerlendirilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun 11.02.2016 tarihli ve 2016/M-1546 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2014/53864 sayılı “KÜLTÜR TÜRK TV” ibareli markanın tescilli olduğu 38.sınıf “radyo ve televizyon yayın hizmetleri haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama servisleri dahil) haber ajansı hizmetleri” yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı TÜRKPATENT vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının marka tescil başvurusunun asıl unsurunun “Kültür” ibaresinden oluştuğu, “Türk” ve “Tv” ibarelerinin kimsenin tekeline bırakılamayacak sözcükler olduğundan, asıl unsur olarak nitelendirilemeyeceği, “Kültür” ibaresinin başvuru konusu 38.sınıf “Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri.” bakımından zayıf bir ibare olmadığı, dolayısıyla mahkemece anılan hizmetler yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizliğin olmadığı, yine aynı taraflar arasında görülüp sonuçlanan, davalının “Kültür Tv” ibareli başvuru hakkındaki Yargıtay 11. H.D.’nin 10.06.2019 tarih ve 2018/2793 E.- 2019/4174 K. sayılı kararının da bu yönde olduğu, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile, davalı TÜRKPATENT vekili ve davalı şirket vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı TÜRKPATENT vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 33,00 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine,
21/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.