YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2068
KARAR NO : 2022/6094
KARAR TARİHİ : 20.09.2022
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25.04.2018 tarih ve 2016/470 E. – 2018/148 K. sayılı kararın davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26.11.2020 tarih ve 2019/652 E. – 2020/1060 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının marka tescil başvurusuna karşı müvekkili tarafından yapılan itirazların YİDK’nın 2016-M-9915 sayılı kararı ile reddedildiğini, somut olay bakımından “epilex” marka başvurusunun müvekkiline ait “epi” markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olması sebebi ile söz konusu iki marka arasında bağlantı kurulacağını, müvekkili şirket adına tescilli 2004 426193 sayılı markanın 03, 05, 08. sınıfta tescilli olduğunu, dava konusu 2015/93869 sayılı marka başvurusunun 03. sınıfta tescil edilmek istendiğini ileri sürerek YİDK’nın 2016-M-9915 sayılı kararının iptaline, 2015/93869 sayı ile tescil başvurusu yapılan “epilex” markasının tescili halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının (2015/93869) sayılı “EPİLEX” ibareli başvuru markası ile davacının (2004/29780) sayılı “EPİ” ve (2015/23245) sayılı asli unsuru Epi olan “EpiNATUREL” ibareli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin dava konusu edilen emtia yönünden ayırdığı satın alma süresi içerisinde davalının “EPİLEX” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacı firmanın “EPİ” ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılamayacakları, bunun diğer bir sonucu da davacı firmanın “EPİ” ibareli markalı ürünleri satın almak isterken davalının “EPİLEX” ibareli başvuru markalı ürünü satın almak biçiminde bir yanılgıya düşebilecekleri, ortalama düzeydeki tüketici kesiminde dava konusu mallar yönünden taraf markaları arasında işletmesel bağ olduğu ya da idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı kuruluşların markaları olduğu izlenimi uyanabileceği, 556 sayılı KHK 8/1 maddesi anlamında iltibasın bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, TPMK’nın 2016-M-9915 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu marka tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “EPİLEX” ibareli başvurusu ile davacının “EPİ” ve “EpiNATUREL” ibareli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasın bulunduğu, davacının aynı markalarının mesnet alındığı Dairemizin 09.12.2019 tarih 2019/1255 Esas, 2019/7966 Karar sayılı ilamının somut uyuşmazlık açısından emsal alınabilecek kararında “EPİ” markası ile “EPİNORM” markasının da benzer bulunduğu gerekçesiyle davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan alınmasına, 20/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.