Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/1838 E. 2022/6141 K. 21.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1838
KARAR NO : 2022/6141
KARAR TARİHİ : 21.09.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.09.2018 tarih ve 2015/803 E- 2018/908 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.12.2020 tarih ve 2019/508 E- 2020/1444 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasında tapuda … ili, … ilçesi, 4530 parsel olarak kayıtlı bulunan taşınmazın Shell tarafından kiralanması ve üzerindeki akaryakıt ve LPG istasyonunun müvekkili tarafından işletilmesi ile ilgili olarak toplamda 5 yıl süreli kira sözleşmesi, bayilik sözleşmesi ve dikey ilişkiye ilişkin sair bazı sözleşmeler akdedildiğini, müvekkili tarafından taraflar arasındaki sözleşmelerin 27/05/2015 tarihinde sona ereceği bu tarihten sonrası için yeni bir sözleşme akdedilemeyeceğinin davalıya ihtarname ile bildirildiğini, davalının sözleşmelerin sona erdiğini kabul ettiğini fakat tonaj taahhüdünü bahane ederek müvekkiline gönderdiği ihtarnameler ile 88.653 USD cezai şartın ödenmesini talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen … 4.Noterliği’nin 29/08/2014 tarih ve 18446 yevmiye sayılı ihtarnamesinde, akaryakıt istasyonunda satışa arz edilen tüm akaryakıt ürünlerinin muhatap şirketten alındığını, davalı şirket tarafından tek taraflı hazırlanarak, müvekkili şirkete imzalatılan sözleşmelerdeki tonaj miktarlarının istasyonda satışının mümkün olmadığını ve bu kadar ürünün müvekkili şirket tarafından satın alınmasının fiilen imkansız olduğunu, ısrar edilmesi halinde sözleşmenin karşılıklı olarak feshine hazır olunduğunu aksi halde ilgili tonaj taahhüdü hükümlerinin B.K. 19. ve 20.madde uyarınca batıl olduğunu ve talep edilemeyeceğini, hiçbir dönem gerçekleşmeyen tonaj taahhüdünün karşısında bilinçli olarak suskun kalınarak akde ve ticari ilişkiye devam edildiğini, davalı tarafından ticari menfaat sağlanmaya devam edildiğini, bu nedenle geçerli olsa dahi ilgili taahhüt uygulamasından zımnen feragat edildiğini cevaben bildirdiklerini, davalı şirket tarafından keşide edilen faturalara noter yoluyla itiraz edildiğini, davalı şirket tarafından söz konusu cevabi ihtarname ve itiraz edilen faturalara rağmen sözleşmenin feshedilmediğini, sözleşme süresi sonuna kadar bilinçli olarak ifa edildiğini ve söz konusu tutarlar müvekkili şirketin akaryakıt bedellerinin ödemelerini gerçekleştirdiği ödeme sisteminden bu konuda hiçbir kabul yada mahkeme kararı olmaksızın haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, davalı tarafça yapılan tahsilatların müvekkilinin rızası dışında olduğundan iadesi için … 4.Noterliği’nin 24/09/2014 tarih ve 20781 ile 08/09/2014 tarih ve 19328 yevmiye numaralı ihtarnamelerinin keşide edildiğini ileri sürerek, davanın kabulü ile davalının İstanbul 32.İcra Dairesi’nin 2015/14741 E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı arasında 27/05/2010 tarihinde tapuda … ili, … İlçesi, 5. … Mahallesi, Parsel; 4530 olarak kayıtlı ve … Caddesi No:Il … adresinde bulunan taşınmazın davacı tarafından işletilmesi ile ilgili olarak 5 yıl süresince geçerli olmak üzere bayilik ve kira sözleşmesi, taahhütname ve sair sözleşmeler akdedildiğini, taraflar arasındaki taahhütname uyarınca, davacının 27/05/2010 tarihli bayilik sözleşmesi gereğince, bayilik ilişkisinin devam ettiği süre boyunca müvekkili şirketten ve/veya müvekkili şirketin göstereceği yerden satın alacağı süper benzin, normal benzin, kurşunsuz benzin ve motorin akaryakıtlarından beher yıl toplam asgari 4500 m3, madeni yağlarda beher yıl asgari 10 m3 satış yapmayı ve mücbir sebepler ve müvekkili şirket tarafından ikmal yapılamaması halleri dışında her ne şekilde olursa olsun belirtilen satışlara ulaşılamaması durumunda satılamayan beher m3 akaryakıt başına 50 USD, madeni yağlar için m3 başına 600 USD tutarındaki cezai şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin söz konusu taahhütnameden doğan haklarını bir veya birden fazla kereler geriye dönük olarak kullanmamış olmasının söz konusu haklarından feragat ettiği şeklinde yorumlanamayacağının ayrıca hüküm altına alındığını, zımnen feragatin söz konusu olmayacağını, müvekkili şirketin davacı tarafa, tamamlanamayan akaryakıt ve madeni yağlar tonaj taahhüdü için, Beyoğlu 11. Noterliği’nin 13/08/2014 tarih ve 11472 yevmiye no ile keşide edilen ihtarname ile davacının vermiş olduğu tonaj taahhüdünün eksik kalması sebebiyle meydana çıkan toplam 82.653 USD +6.000 USD cezai şart tutarının ihtara gerek kalmaksızın en geç 31/12/2014 tarihine kadar ödemesini, aksi halde temerrüde düşeceğini ve söz konusu borcun tahsili için her türlü yasal girişime başvurulacağını bildirdiklerini, yine… 11.Noterliğinin 31/07/2015 tarih ve 13027 – 13028 yevmiye no ile keşide edilen ve davacıya tebliğ edilen ihtarnameler ile akaryakıt tonaj taahhüdünün eksik kalması sebebiyle toplam 61.459 USD cezai şart tutarını başkaca bir ihtara gerek kalmaksızın 31/12/2015 tarihine kadar ödenmesini, madeni yağ tonaj taahhüdünün eksik kalması sebebiyle meydana çıkan 6.000 USD cezai şart tutarını başkaca bir ihtara gerek kalmaksızın 31/12/2015 tarihîne kadar ödenmesini, aksi halde temerrüde düşeceğini ve söz konusu borcun tahsili için her türlü yasal girişime başvurulacağını ihtaren bildirildiğini, müvekkili şirketin her yıl sonunda taahhüdün ihlaline rağmen mal vermeye devam etmiş olmasının sözleşmedeki taahhüdün ihlali halinde uygulanacak cezai şartlardan feragat ettiği anlamına gelmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekili tarafından, davalı taraf aleyhine 22/08/2014 tarihli ve 168295 seri nolu 177.703,95 TL bedelli, 22/08/2014 tarih ve 168299 seri nolu 12.900,00 TL bedelli faturalara istinaden tahsil edilen tutarların haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiği iddiası ile bu tutarların istirdatı için İstanbul 32. İcra Dairesi’nin 2015/14741 E. sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresi içerisinde alacağa ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu davacı tarafçada icra inkar tazminatı tayini talebini de kapsar şekilde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinin TTK’nın 70. maddesi gereğince yaptırılması gereken kapanış tasdik işlemlerinin 2010 ve 2011 yıllarında yaptırılmadığı, 2012-2013-2014 ve 2015 yıllarında süresinde yaptırıldığı, incelenen davacı taraf defterlerinde davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, davaya konu faturalarında davacı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, davalı tarafın inceleme konusu yapılan 2010-2011-2012-2013-2014-2015 mali dönemlerine ait ticari defterlerinin ait oldukları yılda yürürlükte olan TTK ve VUK hükümlerine göre tutulduğu, 2015 yılı ticari defterlerinin e-defter olduğu, ticari defterinin yasal süreleri içeresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davalı taraf kayıtlarında 28/05/2013-27/05/2014 dönemleri arasında davacı tarafa 2.846,94 m3 akaryakıt satışı yapmış olduğu, taraflar arasında akdedilen taahhütname uyarınca 1.653,06 m3 eksik akaryakıt satışı olduğu, ayrıca madeni yağ satışının olmadığı, davacı taraf kayıtlarında davalı taraf adına tanzim edilen dava ve takip konusu 28/05/2013-27/05/2014 dönemleri için tanzim edilen 177.703,95 TL ve 12.900,00 TL miktarlı eksik satımdan kaynaklanan tonaj taahhüdü faturalarının yer aldığı, taraflar arasında akdedilen 27/05/2010 tarihli bayilik sözleşmesi ve ekleri taahhütnamede akaryakıt ve madeni yağ beher yıl asgari miktarlarının belirtildiği ve tonajın altında kalındığında uygulanacak olan cezai şartların hüküm altına alındığı ayrıca taahhütnamede işbu taahhütnameden doğan hakların davalı tarafça bir veya birden fazla kereler geriye dönük olarak kullanılmamış olmasının söz konusu haklardan feragat ettiği şeklinde yorumlanamayacağı hususununda davacı tarafça taahhüt edildiği ayrıca davalı tarafından birçok kez davacıya gönderilen ihtarnameler ile taraf arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca davacının verdiği tonaj taahhütnamesi doğrultusunda cezai şartın doğmuş olduğu ve taahhüt edilen tonajın tamamlanmaması durumunda doğan cezai şartın tahsil edileceğinin ve davacının bu hususta cezai şartı ödemesinin, aksi halde temerrüde düşeceğinin ihtar edildiği, açıklanan bu sebeplerle ve emsal yargıtay kararları da dikkate alınarak davalının, davacının yerine getirmemiş olduğu tonaj taahhütleri sebebiyle cezai şart talep etme hakkının bulunduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraflar arasında beş yıl süreli bayilik sözleşmesi düzenlendiği, davacının yıllık belli miktarda akaryakıt alım taahhüdünde bulunduğu, eksik alım yapması halinde cezai şart ödeyeceğinin öngörüldüğü, 5 yıllık süreçte davacının hiçbir zaman yıllık taahhüdüne uygun alım yapmadığı, buna rağmen taraflarca sözleşmenin devam ettirildiği ve benimsendiği, satış taahhüdü yerine getirilmese dahi sözleşmenin devam edeceği konusunda davacıda haklı bir güvenin oluştuğu, davalının eksik alıma rağmen bu duruma ses çıkarmayıp halen mal vermeye devam ettiği, ancak, beklemediği şekilde, bayilik sözleşmesinin davacı bayi tarafından sürenin sonunda yenilenmeyeceğinin davalı şirkete … 4 Noterliği’nden çekilen 26/05/2014 tarih ve 10361 yevmiye numaralı ihtarname ile bildirilmesinden sonra davalı şirketin Beyoğlu 11 Noterliği’nden çekilen 06/08/2014 tarih ve 11452 -11473 yevmiye numaralı ihtarnameleri davacıya göndermiş ve 28/05/2013-27/05/2014 dönemleri arasında eksik akaryakıt alımı yapıldığını bildirip cezai şart talep edilmiş ise de, söz konusu ihtarnamenin yıllık alım yapılmaya başlanmadan gönderilmesi gerektiği ve alım başladıktan sonra ihtarı göndermesinin sonuca etkisi olmadığı, davacı sözleşmenin 1., 2.,3 ve 4. yıllarında taahhüt edilen ürün miktarını almadığı halde davalının sözleşme hükmünü uygulamadan sözleşmedeki kendi edimlerini yerine getirmeye devam ettiği, davalının ödemelerini kabul ettiği, davacı herhangi bir çekince koymadan edimlerine devam ettiği için ilk dört yıl için ceza koşulu talebinde bulunamayacağı ve davaya konu faturalarda dördüncü yıla ait eksik alımdan kaynaklı cezai şart faturası olduğu, davacı şirket tarafından detay açıklaması yapılan faturalara … 4 Noterliği’nden çekilen ihtarname ile itiraz edilip iade edildiği, davacı tarafça iade edilen faturaların ödeme sisteminden sözleşme feshedilmediği için ödemelerinin gerçekleştirdiği beyan edilmiş olup buna göre takibe ve davaya konu eksik alım nedeniyle kesilen cezai şart fatura ödemelerinin davacı bayiye iadesi gerektiği tesbit edilmiş, takipten önce ödeme talebi davacı tarafça … 4. Noterliği’nden çekilen 24/09/2014 tarihli ihtarname ile ihtarnamede belirtilen ödemelerin bildirilen hesaba ihtarname tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi talep edilip noter ihtarı muhataba 30/09/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup buna göre asıl alacak ve 08/10/2014-27/05/2015 tarihleri arasında işleyecek temerrüt faizi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 32. İcra Müdürlüğü’nün 2015/14741 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 190.603,95 TL asıl alacak, 13.103,37 TL (08/10/2014-27/05/2015 tarihleri arasında) işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam: 203.707,32 TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine, kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava, taraflar arasında imzalanan 27.05.2010 tarihli bayilik sözleşmesi ve eki ürün alım taahhütnamesi uyarınca belirlenen eksik ürün alımı için davalı tarafından düzenlenen faturalara istinaden tahsil edilen tutarların haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiği iddiası ile bu tutarların istirdatı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda özet olarak yazıldığı gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriği ve toplanan kanıtlara uygun düşmemiştir.
Zira, davacı tarafından imzalanan taahhütnamede; ”….şirketinizden ve/veya göstereceği yerden satın alacağım benzin, normal benzin, kurşunsuz benzin ve motorin akaryakıtlarından, beher yıl toplam asgari 4500 m3, madeni yağlarda beher yıl asgari 10 m3 satış yapmayı, mücbir sebepler ve STP(davalı) tarafından ikmal yapılmaması halleri dışında, her ne şekilde olursa olsun, yukarıda belirtilen satışa ulaşamamamız halinde, satamadığımız beher m3 akaryakıt başına 50 USD., madeni yağlar için m3 başına 600 USD. tutarında cezai şartı, yazılı olarak talep edildiği tarihte derhal, nakden ve defaten STP’ye ödeyeceğimizi beyan ve taaahhüt ederiz….,” şeklinde yer alan hükmün yanısıra, “…..STP’nin işbu taahhütnameden doğan haklarını bir veya birden fazla kereler geriye dönük olarak kullanmamış olmasının sözkonusu haklardan feragat ettiği şeklinde yorumlanamayacağını da kabul ve beyan ederiz.” şeklinde bir hüküm yer almaktadır. Bu durumda davalı ihtirazi kayıt koymadan her yıl davacıya ürün vermişse de, taahhütnamenin bu hükmü dikkate alınarak geriye dönük cezai şart isteminde bulunabilecektir. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve sözkonusu taahhütname hükmü uyarınca, davacının verdiği tonaj taahhütnamesi doğrultusunda cezai şartın doğmuş olduğu, taahhüt edilen tonajın tamamlanmaması durumunda doğan cezai şartın tahsil edileceği ve davacının bu hususta cezai şartı ödemesinin, aksi halde temerrüde düşeceği hususları davalı tarafından davacıya bir ihtarname ile de bildirilmiştir.
Bu durumda, davacının yerine getirmemiş olduğu tonaj taahhütleri sebebiyle davalının cezai şart talep etme hakkının bulunduğu değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.