Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/1778 E. 2022/6030 K. 19.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1778
KARAR NO : 2022/6030
KARAR TARİHİ : 19.09.2022

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13.03.2019 tarih ve 2017/434 E- 2019/91 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 24.12.2020 tarih ve 2019/781 E- 2020/1185 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı …’ın “FİTCUİT+Şekil” ibareli, 2016/81911 numaralı marka başvurusuna, davacının “FİT” ibareli 2007/32835 nolu, “FİT” ibareli 2013/60855 nolu, “FİT İNDEKS” ibareli 2013/29479 nolu, “FİT İNDEKS” ibareli 2013/29468 nolu, “FİT X” ibareli 2013/39392 nolu, “FİT” ibareli 2000/4524 nolu markalarıyla benzerlik, tanınmışlık ve kötüniyet iddiasına yaptığı itirazlarının, davalı kurum tarafından kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK’nın 2017/M-8278 sayılı kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, markalardaki ibarelerin farklı olduğunu, markanın yeterince özgün bulunduğunu, markalardaki emtia sınıflarının farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ve tüm dosya kapsamına göre; markalardaki emtia sınıflarının aynı olduğu davacının “FİT” ibareli markalarının 29, 30, 32, 35 ve 43. sınıftaki gıda ürünleri ve bununla ilgili hizmetlerin sunumu bakımından zayıf marka olduğundan, davacının “FİT” esas unsurlu markalarıyla davalının “FİTCUİT+Şekil” ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerliğin olmadığı, “FİT” ibaresi ile özgün biçimde yazılmış “CUİT” ibare ve şekillerinin ayrılmaz biçimde birleştirildiği ve yeni, önceki anlamlarından arınmış, tamamen farklı bir görsel, sescil ve anlamsal etki bırakan, yeni bir işaret oluşturulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davalının “Fitcuit+Şekil” ibareli markasının, davacının “Fit” asıl unsurlu markalarına okunuşu itibariyle benzediği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/09/2019 tarih ve 2018/4202 E.- 2019/5804 K. sayılı kararında, bir başkası adına tescilli markayı birtakım tanımlayıcı ekler ilave edilerek, markaların ayırt edici kılınmasının mümkün olmadığından, “fit” ibaresine “kolota” ibaresinin birleştirilmesiyle oluşturulan marka açısından, “fit” ibaresinin markanın asıl unsurları arasında yer almış olması nedeniyle örtüşen mal ve hizmet sınıfları yönünden karıştırma ihtimalini de içerecek şekilde benzer olduğunun kabulü gerektiğini tespit ettiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03/03/2020 tarih ve 2019/3833 E.- 2020/2305 K. sayılı kararında da “Fitküvi” ibareli marka tescil başvurusu ile “Fit” esas unsurlu markaların benzer bulunduğu tespit edildiği, davalının markasının “Fit” ibaresine, tanımlayıcı nitelikteki “cuit” ibaresinin eklenmesi suretiyle oluşturulduğundan, taraf markaları arasında ibareler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi çerçevesinde görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile Türkpatent YİDD tarafından verilen 2017/M-8278 sayılı kararının iptaline, diğer davalı adına tescilli “Fitcuit+Şekil” ibareli 2016/81911 numaralı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına, 19/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.