Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/1698 E. 2022/6048 K. 20.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1698
KARAR NO : 2022/6048
KARAR TARİHİ : 20.09.2022

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21.02.2019 tarih ve 2018/210 E- 2019/52 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2019/799 E- 2020/1198 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2017/08825 sayılı “VİENZA” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin adına tescilli 2016/ 99584, 2013/99706, 2010/53852, 2010/53839, 2008/73688, 2009/41204 sayılı “enza home”, “enza home yeni bir hayata”, “enza home”, “enza mobilya”, “enza mobilya şekil”, “enza home design şekil” ibareli markalarına dayalı olarak bu başvuruya yaptığı itirazın, diğer davalı kurum tarafından kabul edilerek başvurularının reddine karar verildiğini, ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin Türk Patent 2018-M-3789 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiği, bu kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, zira 6769 sayılı SMK’nın 6. maddesinin uygulama alanı bulması için markaların aynı ya da benzer mallar/hizmetler üzerinde tescil edilmek istenmesinin ya da görsel veya işitsel olarak aynı ya da benzer olmalarının tek başına yeterli olmadığını, hem bu hususların aynı anda var olmasının hem de bu benzerliklerin ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya sebebiyet verebilecek nitelikte bulunması gerektiğini, somut olayda şekil-isim, yazıların karakteristik özelliği ve bütünlük bakımından marka işaretlerinin birbirlerinden tamamen farklı olduklarını, müvekkilinin başvurusunda yeterli ayırt ediciliğin sağlandığını ileri sürerek, YİDK’in 2018-M-3789 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacı tarafından tescili istenen markanın “VİENZA” ibareli olduğunu, bu başvuru ile müvekkili adına tescilli “ENZA” asıl unsurlu markalar arasında sescil, biçimsel, telaffuz ve görsel açıdan bıraktıkları etkiler nazara alındığında benzerlik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, gerek davaya konu marka başvurusunun tescil edilmek istendiği sınıflar ile davalıya ait ve itirazın gerekçesi olarak gösterilen markaların tescil kapsamları arasındaki ayniyet ve gerekse bu sınıfların hitap ettiği tüketici kesiminin dikkat ve algı seviyesi çerçevesinde bir değerlendirme yapıldığında, markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “VİENZA” ibareli başvuru ile redde mesnet “ENZA” asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira redde mesnet markanın asli unsurunu oluşturan “ENZA” ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen yer aldığı ve başvuruya yeterli ayırt ediciliğin katılmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.