YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1542
KARAR NO : 2022/3266
KARAR TARİHİ : 21.04.2022
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.02.2019 gün ve 2014/801 – 2019/203 sayılı kararı onayan Daire’nin 02.12.2020 gün ve 2020/4771 – 2020/5628 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davalı ile 08.06.2001 tarihinde Abonman Sözleşmesi yapıldığını, davalı firmanın PRI devresi incelenerek takibe alındığını, İstanbul’un çok farklı bölgelerinden şahıs ve firmaların söz konusu mahallin bir nevi tandem santrali gibi çalışarak, düşük tarife ile milletler arası telefon görüşmeleri yaptığının tespit edildiğini, İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkeme’sinin 2002/107 D.İş sayılı dosyasından bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırıldığını, davalı adına tahsis edilen hatlardan 406 sayılı Yasa ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak internet ortamında ses iletilmek suretiyle 3. şahıslara milletlerarası telefon görüşmelerini yaptırdığının tespit edildiğini, davalının kiralanan hatları ses iletiminde kullanmak suretiyle 3. şahıslarla yapılan konuşmalardan dolayı davacıya 15.113.555,38 TL zarara uğrattığından zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili, davacının kiralamış olduğu 4 adet ISDN-PRI portundan 200 adet DID (212 455 66 00 455 67 99) telefon hatlarının davalı tarafından tek taraflı olarak görüşmeye kapatıldığını, 23.04.2002 tarihinden başlamak üzere dava tarihine kadar davacı şirketin yoksun kalmış olduğu kazanç kaybına karşılık olmak üzere 250.000.- TL’nin fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile hatların kesildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre asıl davada davacının iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından asıl davanın reddine, birleşen davada zararının hesaplanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Asıl davada davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davada davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.