YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1106
KARAR NO : 2022/5114
KARAR TARİHİ : 21.06.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28.09.2017 tarih ve 2016/85 E- 2017/121 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 12.11.2020 tarih ve 2020/58 E- 2020/198 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının kendi buluşu olarak iddia ettiği “bir abutment üretim sistemi” için 2012/15027 sayılı faydalı model belgesi verildiğini ve sicile tescil edildiğini, bu tescilin incelemesiz verildiğini, davalının davacının ticari eylemlerinin faydalı modele tecavüz oluşturduğu iddiasıyla davacıya noter vasıtasıyla ihtarname gönderdiğini, ancak yaptıkları araştırmalara göre Amerikan patentleri, İtalyan ve Fransız ürünleri karşısında faydalı modelin yenilik vasfı taşımadığını, davacının fillerinin davalının faydalı modelden doğan haklarına tecavüz oluşturmadığını ileri sürerek, faydalı modelin hükümsüzlüğünü ve davacının eylemlerinin de faydalı modele tecavüz oluşturmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, faydalı modelin yenilik taşıdığını, belirtilen Amerikan patentlerindeki istemler ile faydalı modelin farklılık arz ettiğini, diğer belgelerin delil değerinin olmadığını, katalog yayın tarihlerinin belirsiz olduğunu, 551 sayılı KHK’nın 149. maddesi gereğince davalıya noter aracılığıyla bildirim yapılmadan davanın açılmasından dolayı dava şartının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 551 sayılı KHK’nın 149. maddesi noter vasıtasıyla patent sahibinden görüş sormayı davacının tercihine bıraktığı, somut olayda davalının davacıyı ihtarname ile uyardığı, bu nedenle ihtarnamenin tartışılmasına gerek bulunmadığı, faydalı modelinin önceki tarihli referans belgeler esas alınarak yapılan incelemesinde 13 no’lu istem haricindeki tüm istemlerin yenilik vasfı taşımadığı, 13 no’lu istemin ise 551 sayılı KHK’nın öngördüğü şekilde yeterli açıklıkta tanımlanmadığı, buna bağlı olarak davacının faydalı modeli ihlal ettiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı 21/02/2014 tarihli 2012/15027 Y nolu faydalı model belgesinin tescil şartlarını taşımadığı belirlendiğinden, hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davacı tarafın eylemlerinin anılan faydalı modele tecavüz teşkil etmediğinin tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konusu faydalı model belgesinin, yeni olmadığının ve hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunun dosyada mevcut kök ve ek bilirkişi raporlarında açıklandığı, söz konusu raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.