Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/981 E. 2020/5467 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/981
KARAR NO : 2020/5467
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13.11.2019 tarih ve 2014/144-2019/713 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacı şirketin davalıya birçok defa nakliye hizmeti verdiğini, davalının 02.12.2009 tarihinde 7.000 TL miktarında borcu kaldığına dair adi yazılı belge imzalayarak verdiğini, bu tarihten sonra da davacıya nakliye işlerini yaptırdığını, buna ilişkin 22.12.2009 ve 28.12.2009 tarihli sevk irsaliyelerinin bulunduğunu, para alacaklarına ilişkin davalarda yetkili mahkemenin alacaklının verme zamanındaki ikametgahı mahkemesi olduğunu, hizmet bedellerinin ödenmediğinden davalı aleyhinde Kozan İcra Müdürlüğü’nden icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itirazda bulunduğunu ileri sürerek itirazlarının iptali ile takibin devamına, 10.633,70 TL’nin ilk takip tarihi olan 19.03.2010 tarihinden en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının isticvabında dava konusu 891796 ve 891753 sıra nolu sevk irsaliyeler üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, kendisinin olmadığı zamanda iş yerinde bulunan herhangi bir çalışanın da imzalamış olabileceğini beyan ettiği, ayrıca davalının 13.11.2019 tarihli duruşmada da kendisinin 16.600,00 TL’nin 9.600,00’sini ödediğini, geriye kalan 7.000,00 TL için kendisine davacı tarafından adi senet yazıldığını, altını da kendisinin imzaladığını, imzalarken fatura kesileceğini düşündüğünü, ama faturanın kesilmediğini, bu yüzden ödemediğini, KDV ve gelir vergisi düşülürse kalan miktarı ödemeyi kabul ettiğini, mahkeme masraflarını kabul etmediğini beyan ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Kozan İcra Müdürlüğü 2010/967, 2010/2440 esas sayılı takip dosyalarındaki itirazların kısmen iptali ile takibin 2010/2440 esas sayılı takip dosyası üzerinden asıl alacak miktarı olan 7.000,00 TL meblağa ilişkin devamına, fazlaya ilişkin 3.633,70 TL istemin reddine, icra inkar tazminatı talebinin davalı kısmen de olsa itirazında haklı olduğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava her iki davacının ayrı ayrı aynı davalıya karşı aynı alacak için başlattığı iki ayrı ilamsız takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece hüküm fıkrasında her iki takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 2010/2440 esas sayılı takip dosyası üzerinden devamına karar verilmiş olup, hüküm yazım şekli itibariyle doğru değil ise de davalının davacı şirket ile akdi ilişkiyi ikrar etmiş olduğu ve neticede de davacı şirket tarafından başlatılan 2010/2440 esas sayılı takip dosyası üzerinden takibin devamına karar verildiği anlaşılmakla bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik ve hükümde yukarıda eleştiri konusu yapılan husus dışında başkaca bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.