YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/8396
KARAR NO : 2022/2231
KARAR TARİHİ : 22.03.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.03.2020 tarih ve 2019/1043 E. – 2020/152 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.11.2020 tarih ve 2020/1447 E. – 2020/1076 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin, terkin edilen REC-Ay İnş. Tur. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alacaklı olması nedeniyle İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9467 esas sayılı dosyası ile borçlu şirket hakkında icra takibi yaptığını, icra dosyasına gelen ticaret sicil müdürlüğü yazısı ile söz konusu şirketin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği ve sicil kaydının kapatıldığının bildirildiğini, ihyası istenen şirketin davacıya borcu olduğunu, tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılmadığını, TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. bendi uyarınca ticaret sicilden kaydı re’sen silinen şirketin, alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebileceklerini ileri sürerek, İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9467 esas sayılı icra dosyasından ipotekli taşınmazın satış işlemlerinin yapılabilmesi için REC-Ay İnş. Tur. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, davaya konu REC-AY İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında sicil kaydının 08/04/2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, davacının İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9467 esas sayılı dosyasıyla terkin edilen şirket aleyhinde 15/07/2014 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile terkin tarihinden önce ilamlı takip yaptığı, derdest takip bulunmasına rağmen terkin
işlemi yapılması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, TTK’nın geçici 7/(4/a) maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından terkinden önce, terkin edilen şirket ile ayrıca şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiye ihtar gönderilmeden sadece ilan yoluyla ihtar yapılarak terkin işlemi gerçekleştirildiğinden, davalı tarafca terkin işleminin usul ve yasaya uygun şekilde yapılmadığı, söz konusu icra takibinin taraf teşkili sağlanarak yürütülebilmesi ve sonuçlandırılması için davaya konu terkin edilen şirketin ihyasının zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne REC-AY İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin, İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9467 esas sayılı icra dosyasının infazına ilişkin ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla ticaret siciline yeniden tescili ile ihyasına, şirketi temsil etmek ve ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere şirketin son yetkilileri Halil İbrahim Temiz ve Ramazan Kayaalp’in münferit yetkili olarak görevlendirilmelerine, davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … Müdürlüğü vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ihyası istenen şirketin 14.07.2014 tarihinde TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiği, TTK’nın geçici 7/15 maddesi uyarınca sicilden silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açılması gerekirken hak düşürücü süre aşılarak 31.08.2019 tarihinde ihya davası açıldığı, icra takibinin 15.07.2014 tarihinde yapıldığı, ticaret sicil müdürlüğünce 14.07.2014 tarihinde yapılan terkin işlemi sırasında derdest icra takibi bulunmadığı için aynı yasanın geçici 7/2. maddesinin uygulanmasının da mümkün olmadığı, ihya davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden hüküm tesisine davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı … Yönetim A.Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı … Yönetim A.Ş.’ye iadesine,
22/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.