Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/8121 E. 2022/3205 K. 20.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/8121
KARAR NO : 2022/3205
KARAR TARİHİ : 20.04.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18.07.2017 tarih ve 2016/120 E. – 2017/168 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 16.10.2020 tarih ve 2017/5906 E. – 2020/1736 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
“Rearth” ve “Rıngke” ibareli markaların Kore Fikrî Mülkiyet Ofisi nezdinde müvekkilleri Tae Eun Kim ve … adına tescilli olduğuna, ayrıca adı geçen müvekkillerin, “Reart INC.” unvanlı şirketlerin kurucu ortakları olduğunu, bu şirketin öncelikle 01.03.2006 yılında Reart Co Ltd. olarak ticarete başladığını, şirketin faaliyet alanının cep telefonu ve mobil cihazların aksesuar ticareti olduğunu, ardından anonim şirket olarak Rearth ınc. unvanıyla ticarete devam ettiklerini, Amerika’da da müvekkiline aît firma olduğunu ve aynı zamanda Amerika’da da belirtilen faaliyet alanında Rearth ve Rıngke ibareli markaların adı geçen gerçek kişi müvekkilleri adına tescilli olduğunu, davalının 09.05.2015 tarihinde “Rearth Ringke” markasını 9. sınıfta tescil ettirdiğini, halbuki bu ibarelerin müvekkillerine ait orijinal ibareler olduğunu, tescilin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, tescilin hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, davalının bu alanda faaliyet gösteren diğer bilinen markalar için de aynı şekilde kötü niyetli olarak TPMK nezdinde markalar tescil etmiş olduğunu, bu durumun davalının kötü niyetini ortaya koyduğunu, bu nedenle davalı adına tescil edilmiş markanın kötüniyetli tescil olması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesine talep etmiştir.
Davalıya usulen tebligat yapılmış davalının cevap vermediği ve delil bildirmediği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; markanın orijinal markalardan olduğu, hükümsüzlüğü istenen markaların davalı tarafından tesadüfi olarak marka başvurusu yapılıp tescil edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bilirkişi raporu kapsamına göre davacı markasının sektöründe tanınmış olduğu, davalının tescil aldığı emtia sınıfı ile davacının tescil aldığı sınıf ayrıca “Rearth Ringke” ibaresinin tescil başvurusunun markanın bilinir olduğu dönemde davalı yanca yapılmış olması keza TPMK nezdinde tescilin amacının davacının markasının tanınmışlığından haksız yararlanmak olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olarak tescilin gerçekleştirildiği, davalının marka tescilinde kötüniyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde 2015/40003 sayı ile tescilli “rearth ringke“ markasının hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde kesinleşen kararın TPMK’na bildirilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kassamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davaya konu “Rearth Ringke” ibareli markayı oluşturan, “Rearth” ve “Ringke” ibarelerinin davacı adına ayrı ayrı yine 09. sınıfta yurt dışı tescillerinin bulunduğu, davacı markalı ürünlerin Türkiye’de tescil tarihinden önce satıldığının sunulan belgelerden anlaşıldığı, sözcüklerin Türkçe karşılığının ve bir anlamının bulunmadığı, fantezi ibarelerden olduğu, tescil sahibinin her iki ibareyi davacı markalarından haberdar olmaksızın, tesadüfen bir araya getirerek tescil ettirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, tescil ve devir sürecinin incelenmesinde de, davalının eşi Serhat Kara’nın davacı markalarının tescilli olduğu sektörde, cep telefonu, iletişim araçları ve aksesuarları, bilişim sektöründe faaliyet gösteren dava dışı Seta Telekomünikasyon.. Ltd. Şti. ‘nin tek ortağı ve yetkilisi olduğu, markanın dava dışı 3. kişiye tescilinden hemen sonra, Serhat Kara’nın tescil sahibinden aldığı vekaletname ile eşi davalıya devredildiği, bilirkişi raporundan davalı adına 09. sınıfta “VRSDESIGN, LAUT, ELEPHONE, OBLIQ” ibareli başka markaların da tescilli olduğu, bu durumda davalının markayı kötü niyetle tescil ettirdiğine dair mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesi ile, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 20/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.