YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/7800
KARAR NO : 2022/2480
KARAR TARİHİ : 28.03.2022
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28.12.2017 tarih ve 2014/378 E- 2017/510 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/393 E- 2020/782 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının 2005/1167, 2006/05905, 2008/06657 ve 2009/25672 sayılı ve “GNCTRKCLL” esas ibareli tanınmış markalarının olduğunu, davalının 2011/116686 sayılı “Gnc Medya Daha Fazla Hizmet + ŞEKİL” ibareli marka tescil başvurusuna davacının tanınmış markaları ile benzerlik, tanınmışlık ve kötüniyet iddialarına dayalı itirazın davalı kurum tarafından kısmen reddedildiğini, davacının markasının özgün ibare olduğunu, taraf markalarının aynı veya benzer mal ve hizmetleri kapsadığını, emtia sınıfları farklı olsa bile davacı markasının tanınmış marka olduğunu, başvurunun kötüniyetle yapıldığını ileri sürerek, davalı Türk Patent YİDK kararının 35, 41 ve 42. sınıf hizmetler yönünden iptalini ve davalının 2011/116686 başvuru numaralı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türkpatent vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket temsilcisi savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının 2008/06657 tescil numaralı ‘’Gnctrkcll Süprizkonuk’’ ibareli markası kapsamındaki 35. ve 41. sınıflardaki hizmetlerin davalı markasındaki hizmetlerle aynı olduğunu, davacının bu markası ile davalı markası arasında ibarelerdeki esas unsurlar yönünden de benzerlik olduğundan 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacının “gnctrkcll” markasının tanınmış olduğu ancak davacının markasını bütün olarak içermeyen ve düşük düzeyde benzerlik sergileyen davalı başvurusunun farklı emtialar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulama koşullarının oluşmadığı, kötüniyet iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Türkpatent YİDK’nın 18/06/2014 tarih 2014-M-9396 sayılı kararının 35 ve 41. sınıftaki aynı bulunan hizmetler yönünden iptaline, hükümsüzlük talebinin kısmen kabulü ile davalı adına tescilli 2011/116686 sayılı “Gnc Medya Daha Fazla Hizmet + ŞEKİL” ibareli markanın tescilli olduğu 35 ve 41. sınıftaki aynı bulunan hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalı kurum vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibarelerin benzer, 35 ve 41. sınıf hizmetlerin aynı tür, 42. sınıf hizmetlerin ise farklı türden olduğunun, mahkemece görüşüne başvurulan 22.03.2017 ve 08.09.2017 tarihli 2. ve 3. bilirkişi heyet incelemesi ile tespit edildiği, farklı bulunan hizmet sınıflarında 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi koşullarının davacı yararına gerçekleşmediğinin ise her üç bilirkişi raporunda da belirtildiği, bu durum karşısında mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalı TPMK’dan ayrı ayrı alınmasına, 28/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.