YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/7403
KARAR NO : 2021/915
KARAR TARİHİ : 08.02.2021
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.09.2020 tarih ve 2020/222-2020/663 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline davalı şirketin Almanya’da bulunan temsilcileri ve yöneticileri tarafından toplam 109.550 Alman markı alınarak hisse senedi sertifikası adı altında bir satış yapıldığını, müvekkiline bugüne kadar vaat edilen kâr payı adı altında hiç bir ödeme yapılmadığı gibi defalarca talep etmesine rağmen ödediği bedelin de iade edilmediğini, müvekkilinin sürekli olarak oyalandığını, davalıların hissedar yapıldığı gerekçesi ile müvekkilinden almış olduğu parayı ödemediklerini, haksız kazanç sağladıklarını ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 109.550 Alman markı karşılığı 50.000 Euro’nun 02.03.2000 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsil tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk Lirası olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dairemizin bozma ilamına uyan mahkemece, 7194 sayılı Kanunun 41. maddesi ile 25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici 4. madde gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi gereğince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle yetinilmesi gerekirken davalı tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin ve hak düşürücü süre itirazının incelenmesinin sonuca etkili olmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 08.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.