Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/7087 E. 2022/1411 K. 02.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/7087
KARAR NO : 2022/1411
KARAR TARİHİ : 02.03.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05.07.2018 tarih ve 2017/391 E- 2018/245 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 24.06.2020 tarih ve 2018/1576 E- 2020/530 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 2015/101625 sayılı “Pakmaya PASTA DÜNYASI+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin 2004/0675 sayılı “PASTA DÜNYASI” ibareli markasını gerekçe göstererek başvuruya yaptığı itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca kabul edilerek, başvurularının kısmen reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez YİDK tarafından reddedildiğini, 1923 yılında ilaç laboratuvarları ile müvekkili şirketin temelinin atıldığını, Türk ilaç sektöründe öncü bir kuruluş olduğunu, 1973’te gıda sektörüne girdiğini, Türkiye’de “fenni maya” kullanımının bu tarihten itibaren PAKMAYA’nın öncülüğünde gerçekleştiğini, Türkiye dışındaki yatırımını ilk olarak 1998’de yaptığını, PAKMAYA’nın dünyanın sayılı büyük maya üreticilerinden olduğunu, 100’ü aşkın ülkede tanındığını, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında benzerlik bulunmadığını, “pasta dünyası” ibaresinin zayıf bir ibare olduğunu ve tek kullanıcının tekeline bırakılamayacağını, müvekkili başvurusunun ayırt edici unsurunun “PAKMAYA” davalı markasının esas unsurunun ise “PASTA DÜNYASI” ibaresi olduğunu, müvekkili başvurusunun kapsamındaki tüm mal ve hizmetler yönünden tescilinin gerektiğini ileri sürerek, YİDK’in 2017-M-7125 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davalı şirketin 1999 yılından bu yana gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait marka ile başvuru arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava başvuru ile redde mesnet marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğu, aynı KHK’nın 8/4 maddesi koşullarının gerçekleşmediği, iptali istenen Kurum kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ilk derec mahkemesi kararının kaldırılmasına,davanın kısmen kabulü ile TPMK YİDK ‘nın 24.08.2017 tarih, 2017-M-7125 sayılı kararının 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için tarım ürünleri, bahçecilik ürünleri ve tohumlar. Ormancılık ürünleri, canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, malt (insan tüketimi için olmayan) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden iptaline , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, istekleri halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine,
02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.