YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6863
KARAR NO : 2021/7299
KARAR TARİHİ : 21.12.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 31.01.2020 tarih ve 2017/292 E. – 2020/30 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirkete Alanya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11321 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebligatlarının usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesinde dava açılacağını ancak hak kaybına uğramamak için eldeki menfi tespit davasını açtıklarını, dava dışı takip borçlusunun davacı şirket yetkilisi olduğunu, şirkette hissesinin bulunmadığını, davacı şirkette mevcut bir malı veya ayni ya da şahsi bir hakkının, doğmuş doğacak herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek, davacı şirketin dava dışı takip borçlusu …’e ve davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı şirkete gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin hisselerinin gerçek malikinin …’in hisselerini muvazaaalı olarak şirket muhasebecisine ve eşine devrettiğini, davalıdan kullandığı kredilerle edindiği malvarlığını davacı şirket adına kaydettirerek şirkete kaynak sağlayan … olmasına rağmen alacaklılarını zarara uğratmak için davacı şirkette alacaklı olarak … APS’nin gösterildiğini, dava dışı şahsın paravan şirketler kurarak ve sürekli hisse, müdür değişikliği yaparak davalı bankadan aldığı borcu ödememeye çalıştığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin davalı banka dahil hiçbir bankaya kredi borcunun bulunmadığı, dava dışı …’e de herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacının borçlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının, davalıya Alanya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11321 Esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, 3. haciz ihbarnamesinin iptaline, dava dışı takip borçlusu …’in davacı Essba İnşaat Emlak Turizm San. Tic. Ltd. Şti.’den bir alacağının olmadığının tespitine, davacı süresi içerisinde haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyerek davanın açılmasına neden olduğundan davalı alacaklı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin temyizine gelince, Alanya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11321 sayılı icra takip dosyasından davacıya gönderilen 1. haciz ihbarnamesinin 08.06.2015 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesinin 26.06.2015 tarihinde ve 3. haciz ihbarnamesinin ise 10.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 29.07.2015 tarihinde verilen dilekçe ile 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itiraz edildiği, icra dosyasının asıl borçlusu tarafından, borçluya gönderilen tebligatların usulsüz olduğu iddiasıyla alacaklı aleyhine Alanya 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/216 Esasına kayden 19/06/2015 tarihinde açılan davada, 15.03.2016 tarihli ve 2016/216 sayılı kararla davanın kabulüne, ödeme emrinin davacıya 19.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği, Alanya 2. İcra Müdürlüğü’nce bu karar üzerine 12/05/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği hususları birlikte dikkate alındığında, davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece davacının süresi içerisinde haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyerek davanın açılmasına neden olduğu gerekçesiyle davalı alacaklı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına dair kararı doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.