Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/6636 E. 2022/618 K. 25.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6636
KARAR NO : 2022/618
KARAR TARİHİ : 25.01.2022

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİMÜDÜRLÜĞÜ

Taraflar arasında görülen davada Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.06.2017 tarih ve 2013/144 E. – 2017/341 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nce verilen 04.02.2020 tarih ve 2018/1015 E. – 2020/69 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, … biriminin ihtiyacı olan geniş Hat Akülü Lokomotiflerin Phs Storojarne A.Ş. isimli şirketten temin edildiğini, Kozlu müessesesinin lokomotif garajında bulunan Akdeniz ve Ege adlı lokomotiflerin arıza ve noksanlıkları giderilemediğinden geçici kabul işlemlerini yapamadığını, davalı şirketten temsilcisi Labristen Firması aracılığı ile sözleşmeye uygun biçimde temin edilemeyen 2 adet lokomotifin ücreti ve masraflarının yasal faizleri ile birlikte talep edildiğini, ancak süresi içerisinde bir cevap alınamadığını, bu nedenle dava açılma zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi nedeniyle müvekkil idarenin uğradığı (06.02.2013 tarihli T.C. M. B. Döviz alış kuruna göre hesaplanan 704.600,16 Euro’nun karşılığı olan) 1.674.411,82 TL zararın temerrüt tarihi olan 06.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş., ortaya çıkan uyuşmazlığa 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendine göre değerlendirilen vakalar arasına girdiği için, uyuşmazlığın Mahkeme yolu ile değil, tahkim yoluyla çözülmesi gerekeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan satın alınan iki adet lokomotifin arızalanması nedeni ile lokomotiflerin ücretinin ve masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 48. maddesinde tahkim şartının bulunduğu, 4686 sayılı Yasa’nın 2. maddesi anlamında uyuşmazlıkta yabancılık unsuru bulunduğu, yine aynı Yasa’nın 4. maddesi gereğince tahkim şartının geçerli olduğu, HMK’nın 116 maddesi uyarınca tahkim itirazının ilk itirazlardan olduğu, dava dilekçesinin davalı tarafa 05.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı tarafın süresi içerisinde 19.03.2014 tarihli hakim havaleli cevap dilekçesi ile tahkim itirazında bulunduğu anlaşıldığından 4686 sayılı Yasa’nın 5 maddesi dikkate alınarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesine tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin 48. maddesinde, anlaşmazlıkların 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerine göre çözümleneceğinin belirtildiği, tahkim sözleşmesinin, sözleşmede yer alan diğer hükümlerden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği, tahkim sözleşmesinin tarafları bağlayıcı nitelikte bulunduğu, davalının Slovak Cumhuriyetinde bulunduğu, somut olaydaki ayıplı mal iddiasının sözleşme kapsamı ile ilgili olması ve MTK’nin 2/1. bent uyarınca davalının HMK’nın 116-1-b ve 117. maddeleri gereğince süresinde ve usulüne uygun olarak tahkim itirazında bulunduğu, mahkemece verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.