Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/6467 E. 2020/5838 K. 14.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6467
KARAR NO : 2020/5838
KARAR TARİHİ : 14.12.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 24.06.2020 tarih ve 2020/140- 2020/504 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar Bera Holding A.Ş., … ve … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin “yüksek oranda kâr verileceği ve istendiği an iade edileceği” taahhüdünde bulunması ve dini duygularını sömürmesi üzerine müvekkilinin biriktirdiği 55.000 DEM tutarındaki parasını davalılara verdiğini, TBMM tutanaklarında ve SPK raporlarında davalıların hukuka aykırı olarak dolandırıcılık kastı ile hareket edip şirketi paravan olarak kullanmak suretiyle kanunu dolandıklarının anlatıldığını, ilgili raporlarda usulsüz kâr dağıtımı yapıldığının, hisselerin halka arzının usulsüz olduğunun, kayıt yükümünün ihlal edildiğinin, paraların istenmesi halinde geri verileceğinin anlatıldığının belirtildiğini, sözleşmenin hukuki olarak ortaklık değil borç/kredi anlaşması niteliği taşıdığını, hisse senetlerinin izinsiz halka arz edildiğini, halka arzda gerekli düzenlemelere uyulmadığını, SPK denetiminden kaçıldığını, şirketi paravan olarak kullanan davalı …’ın da sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili ile davalılar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespitini ve şimdilik 7.500 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, bir dönem davalı şirketlerin yönetim kurulu başkanlığını yapan müvekkili ile davacı arasında kişisel bir ilişkinin bulunmadığını, müvekkilinin kendisi namına bir işlem yapmadığını, davacının, davalı şirketlerin ortağı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Dairemizin bozma ilamına uyan mahkemece, 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurmak suretiyle, dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar Bera Holding AŞ, … ve … vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar Bera Holdıng A.Ş., … ve … vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar Bera Holdıng A.Ş., … ve … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.