Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/6174 E. 2021/4676 K. 02.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6174
KARAR NO : 2021/4676
KARAR TARİHİ : 02.06.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13.07.2017 tarih ve 2016/186 E- 2017/142 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.06.2020 tarih ve 2017/4684 E- 2020/1010 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2015/02174 ve 2015/06997 tescil numaralı saat tasarım ürünleri bulunduğunu, söz konusu saat tasarımlarının harc-ı alem olduğunu, Türkiye’de ve bir çok farklı ülkede çeşitli markalar adı altında (Apple watch, face vs.) bu saatlerin satıldığını, müvekkilinin 2014 yılından bu yana saat üretimi ve satışı yaptığını, kötü niyetli davalının TPMK’nin incelemesiz sisteminden yararlanarak kamuya mal olmuş tasarımları kendi adına tescil ettirerek tasarım hükümsüz kılınıncaya kadar rakiplerinin üretimini durdurma ve ürünlerini kötüleme amacıyla kullandığını, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici özelliklere sahip olmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2015/02174 ve 2015/06997 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin “up!watch” markasının sahibi olduğunu, bu marka adı altında saat üretimi yaparak davalıya ait upwatch şirketi üzerinden sattığını, davacı şirketin müvekkilinin ürünlerini ve markasını taklit ederek haksız kazanç elde ettiğini, bu nedenle taraflar arasında bir çok tazminat ve ceza davası olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma,bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı tarafa ait tasarımların tescil başvuru tarihinden önce 2013 ve 2014 yıllarında kamuya sunulduğu, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde tasarımların benzer olup yenilik ve ayırt edicilik vasıfları bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıya ait 2015/02174 -1-2-3 nolu çoklu tasarım ile 2015/06997 sayılı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne, TPMK kayıtlarından terkin edilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02.06.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.