Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/6156 E. 2021/4050 K. 26.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6156
KARAR NO : 2021/4050
KARAR TARİHİ : 26.04.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.09.2018 tarih ve 2015/472 E- 2018/713 K. sayılı kararın davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 25/06/2020 tarih ve 2019/47 E- 2020/612 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin 2 ortağından biri olduğunu, ortakların davalı şirkete 535.000,00 TL’den fazla borç para verdiğinin şirket kayıtlarıyla sabit olduğunu, verilen borcun ödenmesi için şirkete çektikleri ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL’nin ilk ihtar tarihi olan 26.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin davacı tarafından açılan haksız dava ve icra takipleri sebebiyle çalışamaz hale gelip borca batık duruma düştüğünü savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, daha önceden verilen ara kararla, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için açılan davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş ise de fesih ve tasfiye kabul davası kabul edildiği takdirde tasfiye aşamasında, reddedildiği takdirde ise her zaman iş bu davada verilen ilamın infaza konulabileceği, bu nedenle iş bu davanın açılmasında hukuki yarar bulunduğu gibi anılan davanın bekletici mesele yapılmasına da gerek bulunmadığı, yaptırılan bilirkişi incelemesiyle, davalı şirketin ortaklarına 535.000.- TL borçlu olduğunun, bu tutarın 155.000- TL’sinin davacı, 155.000.-TL’sinin de diğer ortak tarafından şirkete verildiğinin tespit edildiği, bakiye 225.000.-TL’nin ise hangi ortak tarafından şirkete verildiğinin tespit edilemediği, iş bu davanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000.- TL’nin tahsili için için açıldığı, davacı vekilinin duruşmadaki beyanında davayı ıslah etmeyeceklerini bildirmesi karşısında 225.000.-TL’nin hangi ortak tarafından verildiğinin araştırılmasına gerek bulunmadığı zira davacının alacağının talep edilen tutardan fazla olduğunun tespit edildiği, davacı yanın duruşmadaki beyanıyla dava tarihinden itibaren avans faizi talep ettiğini bildirdiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 287,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26.04.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.