Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/5942 E. 2021/6664 K. 29.11.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5942
KARAR NO : 2021/6664
KARAR TARİHİ : 29.11.2021

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 08.07.2020 tarih ve 2020/948 E. – 2020/1234 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-birleşen davalı vekili, müvekkilinin 2010/01931 numaralı tasarım tescil belgesindeki 1 numaralı kaşık tasarımının piyasada tutulduğunu, davalının ise taklitlerini sattığını, bu durumun değişik iş dosyası üzerinden tespit edildiğini, davalının eyleminin müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, tecavüzünün durdurulmasını ve önlenmesini, piyasadaki ürünlerin ve üretim araçlarının toplatılmasını, imhasını, şimdilik 1.000.-TL maddi, 30.000.-TL manevi tazminatın avans faiziyle tahsilini, kararın ilanını talep ve dava etmiş; birleşen davanın ise, müvekkiline ait tasarımların yeni ve ayırt edici olduğunu, 2010 yılından bu yana satıldığını savunarak reddini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, davalının 2010/01931-1 ve 2010/04461-2 numaralı tasarımlarının daha önce kamuya arz edilmiş oluşu nedeniyle yeni ve ayırdedici olmadığını ileri sürerek, tasarımların hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinlerini istemiş, asıl davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı-birleşen davalı adına tescilli 2010/01931 ve 2010/04461 numaralı tasarımların 2009 yılında kamuya sunulmuş olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne, anılan iki tasarımın hükümsüzlüğüne, asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı-birleşen davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının istinaf isteminin reddine, uyulmasına karar verilen bozma ilamı gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüyle davalı adına tescilli 2010/01931-1 ve 2010/04461-2 numaralı endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı-birleşen davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı birleşen davada davalı Nehir Madeni Mutfak Eşya San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı birleşen davada davalı Nehir…Ltd. Şti vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 9,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı- birleşen davada davalıdan alınmasına, 29/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.