YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5497
KARAR NO : 2021/5615
KARAR TARİHİ : 21.09.2021
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05.04.2018 tarih ve 2017/1000-2018/530 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketce üretilen meyve suyu ve konsantrelerin muhafazası ve sevki için, davalıdan 20.08.2004 tarihinde satın alınan polietilen torbaların gizli ayıplı olduğunun Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/71 D.İş. sayılı dosyası ile tespit edilmesi üzerine, uğranılan zararın giderilmesi için davalıya Ankara 9. Noterliği’nin 04.03.2005 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/598 E. sayılı dosyasıyla davacı şirketin uğradığı zararın giderilmesi için fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla davalı aleyhine açılan 10.000 Euro tutarlı maddi tazminat davasında alınan 07.06.2006 ve 27.03.2008 tarihli bilirkişi heyet raporlarında, davacı şirketin 52.454,08 Euro zararı bulunduğunun tespit edildiğini, işbu davada 08.06.2011 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiğini, bilirkişi heyet raporuyla tespit edilen 52.454,08 Euro zararın tazmini için davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borç ikrarı niteliği taşımayan kısmi davada alınan bilirkişi heyet raporu ile ihtarnameye dayanılarak takip yapılamayacağı gibi işbu belgelerde belirlenen alacak miktarlarının da birbirinden farklı olduğunu, kaldı ki, Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/181 E. sayılı dava dosyasında; takip dayanağı yapılan bilirkişi heyet raporunda davacı şirket için hesap edilen zarar miktarının 52.454,08 Euro olduğu ancak % 50 ortak kusur neticesinde bu miktarın 26.227,04 Euro olduğu belirtildiği halde kısmi davada kabul edilen 10.000 Euro maddi zararın mahsubu ile işbu davaya konu takipte müterafik kusur dikkate alınmaksızın 42.454,08 Euro üzerinden takipte bulunulmasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddi ile davalı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkemenin bozmadan önceki 22.10.2015 tarih 2015/797 esas, 2015/1304 karar sayılı ilamı ile “Gaziantep 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/5464 sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın 16.227,04 Euro asıl alacak ve fer’ileri üzerinden iptaline, daha önce ödenen meblağın tekerrüre esas oluşturmamak kaydıyla icra dosyasında tenkisi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,” ilişkin kısmının kesinleşmesi nedeniyle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, alacağın likit ve bilinebilir nitelikte olması sebebiyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.030,53 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.