Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/5193 E. 2021/4983 K. 10.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5193
KARAR NO : 2021/4983
KARAR TARİHİ : 10.06.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.03.2018 tarih ve 2016/452 E. – 2018/187 K. sayılı kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 15.05.2019 tarih ve 2018/1965 E. – 2019/1070 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 07.06.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … ve davalılardan Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili Av…. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, 01.06.2016 tarihli çekin bedelsiz olması nedeniyle davacının çek nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek, davalıya çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … …. A.Ş. tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacının, dava dışı ve asıl davada davalı olan Bayturan … A.Ş.’ye avans olarak verdiği 28.08.2015 tarihli çeke karşılıksız işlemi yapıldığını, bu çekin Bayturan … A.Ş.’nin bağlı olduğu grup şirketler olan davalılar Antmos Asfalt … A.Ş. ile Antmos Tur. … A.Ş. tarafından ciro edilerek davalı hamil bankaya verildiğini, davalı şirketlerin dava konusu çekin bedelsiz olduklarını bildiklerini, mali durumu kötü olan Bayturan … A.Ş.’nin çek bedelini ödeyeceği inancı ile davacı tarafça bu çekin 01.06.2016 tarihli çek ile değiştirilip davalı bankaya verildiğini, davalı bankanın çekin bedelsiz olduğunu bilerek yeni çeki aldığını, çek bedelinin Bayturan … A.Ş. tarafından ödenmemesi nedeniyle davacının çek bedelinden sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek, davalılara çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini ve çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı banka vekili, dava konusu çekin sebepten soyut olduğunu, davalının iyiniyetli meşru hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada diğer davalı şirketler tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, asıl davanın tarafları arasında yapılan sözleşmeye göre, dava konusu çekin avans olarak verildiğinin ve davacının çek bedeli ile sorumlu olmadığının, birleşen davanın davalıları şirketler tarafından bu hususun bilindiğinin kabulü gerektiği, dava konusu çekin gizli rehin cirosu ile davalı bankanın yedinde bulunduğu, davalı bankanın dava konusu çekin yetkili hamili olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm birleşen dava yönünden, davalı Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, birleşen dava yönünden yapılan istinaf isteminin incelenmesi ile, davalı … Tur…. A.Ş. ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesi yönünden davaya konu çekin rehin cirosu olduğu ve teminat amaçlı verildiğine ilişkin bir madde bulunmadığı, davalı bankanın dava konusu çeki teslim alırken bedelsizlik iddiasını bildiğinin ve çeki kötüniyetli iktisap ettiğinin ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince davacının açtığı menfi tespit davasının birleşen dosyada davalı banka yönünden reddine, asıl davada davalı şirket ile birleşen davada diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle birleşen davada davalı banka yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın kabulüne, davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, birleşen dava yönünden yapılan incelemede davalı banka aleyhine açıla davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm birleşen dava yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı T.Halk Bankası A.Ş.’ye verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10.06.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.