Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/5161 E. 2021/5358 K. 24.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5161
KARAR NO : 2021/5358
KARAR TARİHİ : 24.06.2021

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Kahramanmaraş 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.12.2017 tarih ve 2015/47 E. – 2017/418 K. sayılı kararın davalı …vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 07.11.2019 tarih ve 2019/835 E. – 2019/1334 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı …vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 21.06.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların … ve Ortakları unvanı ile adi ortaklık olarak birlikte hareket ettiklerini, 15.04.2015 tarihli satış sözleşmesi ile adi ortaklık adına davalı … ile 150 ton civarı pamuk satışı konusunda anlaşıldığını, ödemelerin dört eşit taksitte olacağının kararlaştırıldığını, pamukların davalılara satılması nedeniyle 17.04.2015 tarih, 24410 seri nolu 500.453,33 TL’lik faturayı kestiklerini, bu fatura ile satılan malların sevk irsaliyeleri ve taşıma irsaliyeleri ile davalılara ve adi ortaklık adresine teslim edildiğini, satışa ilişkin olarak alım satım beyannamesi düzenlenmiş olduğunu, 500.453,33 TL’lik alacağın 200.000,00 TL’lik kısmının ödendiğini, bakiye kalan 300.453,33 TL ödenmediğini, bunun üzerine Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6533 esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip yapıldığını, davalıların borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili, diğer davalı …’in kendisini adi ortaklığın yetkilisi gibi göstererek üçüncü kişilerle ticari ilişkilere girdiğini, takibe konu satış sözleşmesine de …’in temsile ve ilzama tek başına yetkili olmamasına rağmen imza attığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, her ne kadar davalı …tarafından husumet yönünden itirazda bulunulmuş ise de, Aslanbey Vergi Dairesi tarafından verilen cevabi yazıda davalı …’in 2970032750 vergi nolu … ve Prese Fabrikası … ve Ortakları isimli şirketin adi ortağı olduğu, Türk Borçlar Kanunu uyarınca adi ortaklık adına yapılan iş ve işlemlerden ortakların da sorumluluklarının bulunması nedeniyle … ve Prese Fabrikası … ve Ortakları adi şirketinin yaptığı borçlandırıcı işlemlerden adi şirket ortağı davalı …’in de sorumlu olduğu, davacı tarafından davalıların ortağı olduğu … ve Prese Fabrikası … ve Ortakları isimli adi şirkete mal alım satımından kaynaklanan faturaya ilişkin olarak alacak talebi ile icra takibi yapıldığı, 15.04.2015 tarihli pamuk satış sözleşmesinin imzalandığı, 17.04.2015 tarih, 24410 seri nolu, 500.453,33 TL bedelli faturaya istinaden pamuk satışının yapıldığı, … ve Prese Fabrikası … ve Ortakları adi şirketinin defter ve kayıtlarına işlendiği, davalıların ortağı olduğu şirket tarafından 200.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerin de defter ve kayıtlara işlendiği, davacının davalıların ortağı olduğu şirketi temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6533 esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın 300.453,33 TL asıl alacak üzerinden iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı …vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, temsilin sonuçlarını düzenleyen 6098 sayılı TBK m. 638/son hükmüne göre, ortakların, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu oldukları, diğer bir deyişle, adi ortaklıkta, aksine bir hüküm yer almadığı sürece, idareci ortağın yapacağı işlemlerin, diğer ortakları da bağladığı, adi ortaklıkta tüm ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumlu oldukları, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince adi ortaklığın borcundan dolayı adi ortaklığın ortakları olan her iki davalının da icra takibine konu borçtan sorumlu olduğu kabul edilerek karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı …vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353-b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı …vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesinegönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alınmadığı anlaşılan 20.523,97 TL temyiz ilam harcı ile 292,10 TL temyiz başvuru harcının HMK 339. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde adli yardımdan yararlanan temyiz eden davalı …’den alınmasına, 24.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.