Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/5157 E. 2021/5324 K. 23.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5157
KARAR NO : 2021/5324
KARAR TARİHİ : 23.06.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Aksaray 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.04.2019 tarih ve 2019/50 E. – 2019/118 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 21.06.2021 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. … ile davalı asıl … ile vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi …tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların, davalının Aksaray’da dava dışı şahıslarla akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile üstlendiği işte sözlü olarak ortak olduklarını ancak anlaşma sağlanamaması üzerine davalının işi davacılardan …’a bıraktığını ve …’ın dava dışı şahıslarla yeni bir kat karşılığı sözleşme imzaladığını, davacıların davalıya bu ticari ilişki nedeniyle verdikleri 80.000.- TL’lik senedin bedelsiz kaldığını zira davalının şirketi adına ibraname verdiğini, bu ticari ilişki nedeniyle davalıya verilen diğer 10.000.- TL’lik senedin ise 06.02.2009 tarihinde faiziyle beraber 11.000.- TL olarak ödendiğini, bedelsiz kalan ve ödenmiş iki senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının şirketi adına yürüttüğü inşaat işini davacılara devretme karşılığı 19.03.2008 tarihli ibranamenin düzenlendiğini, davalının davacılarla yaptığı protokol gereği alacağı daire karşılığı da takibe konu 2 adet senedin verildiğini, ancak davacıların 10.000.-TL’lik senet için ödeme yaptıkları havale dekontuna bakmayan davalının bunun daha önceki borçlarına mahsuben yapıldığını sandığı ancak farkedince de 10.000.- TL’lik senet için başlatılan işlemlerin durdurulduğunu, 80.000.- TL’lik senet bedelinin ödenmediğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu 10.000,00.-TL’lik senede karşılık davacıların senet karşılığı olarak ödeme yaptığı, davalının yapılan ödemeye rağmen kötüniyetle bu senet için icra takibi başlattığı, diğer dava konusu edilen 80.000.-TL’lik senet için, imzası davalı tarafça inkar edilmeyen ”…80.000.-YTL (seksen bin) senedi …’a iade edilecektir (senedin zamanı belirtilmemiştir) … imza ” şeklinde yazılı ibraname niteliğindeki belgenin bono bedelinin ödendiğine dair yazılı delil olduğu, bu ibraname karşısında 80.000,00.- TL bedelli bononun bedelsiz kaldığı, davacıların bu bono nedeniyle davalıya borçlarının kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.610,93 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.