YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5093
KARAR NO : 2021/5318
KARAR TARİHİ : 23.06.2021
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27.11.2019 tarih ve 2015/492-2019/1525 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.06.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekilleri Av. … ile Av. … ve davalılardan … vekili Av. … ile ihbar olunan … vekili Av…. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi… tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, icra takibine konu 25.01.2011 vade tarihli ve 810.000 ABD Doları meblağlı bonodaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gibi bono lehtarı davalı Stek Ltd. Şti. arasında bono verilmesini gerektirir hukuki bir ilişki de bulunmadığını, senedin davacının rızası dışında elinden çıktığını, vade ve tanzim tarihi ile meblağının sonradan doldurulup muvazaalı olarak davalı ciranta ile davalı hamil …’ya devredilerek takibe konulduğunu ileri sürerek davacının icra takibine konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının şikayeti üzerine Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada alınan 25.03.2011 tarihli ekspertiz raporunda senetteki imzanın davacı şirket yetkilisine, yazıların da davacı şirketin muhasebe müdürüne ait olduğunun tespit edildiğini, iyiniyetli hamil olan davalının, davacı ile davalı Stek..Ltd. Şti. arasındaki hukuki ilişkiyi bilmediği gibi bilebilecek durumda da olmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Stek Ltd. Şti. vekili, davacının iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamış, 23.02.2012 tarihli celsede; dava konusu senedi Stek Ltd temsilcisi Başar Kardeşlerden aldığını, yaptığı işten dolayı bu senedi aldığını, ticaretle uğraştığını, davalı …’yla aralarındaki ticari ilişki nedeniyle bu senedi verdiğini, daha sonra da ödeyemediğini ifade etmiştir.
İhbar olunan … kusurlarının bulunmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, icra takibine konu senet üzerinde imza incelemesi için talep edilen istinabede İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/72 Talimat sayılı dosyasında senedin kaybolması ve sonrasında bulunamaması nedeniyle senet üzerinde bozma ilamı doğrultusunda yeniden imza incelemesi yapılamadığı, ancak dosya mevcut delil durumuyla irdelendiğinde davacı tarafın imza inkarını ispata elverişli yeterli delil ibraz etmediği, dosya içerisinde soruşturma dosyasında yapılan imza incelemesi ile senet üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunun sabit olduğu,
Dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle davacı tarafın imza inkarı yerinde görülmediği,nakden kayıtlı senedin ihdas nedenini talil eden davalı Stek..Ltd.Şti’nin iddiasını ispata yönelik delil ibraz etmediği, davalı … ile lehdar davalı şirket arasında ticari ilişki saptanamadığı ve senet kaydınında defterlerinde yar almadığı,davalı …’nın dosya içerisinde bulunan vergi teknik raporları ve defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile diğer davalı … ile gerçek mal –alış verişi içinde olduğu ve usulsüz bir işleminde bulunmadığı saptandığından bu davalı bakımından 6762 sayılı TTK’nın 599.maddesi uyarınca bononun bile bile borçlunun zararına iktisap edildiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın davalı Stek Ltd.Şti ve davalı … bakımndan kabulü ile diğer davalı bakımından reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava,bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı şirketin, çift imza ile borçlandığı ne var ki keşideci hanesinde yer alan imzalardan birinin şirket yetkilisi …’a ait olmadığı iddia edilmiştir.Senetteki imzanın inkarı halinde imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir.
Yargılama sırasında takibe konu senedin kaybolmuş olduğu tespit edildiğinden davalılar imzanın davacı borçlu şirket yetkilisine ait olduğunu ispatlayamamıştır.
İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir.Mevcut delil durumuna göre davanın tüm davalılar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken ispat yükünün tayininde hataya düşülerek yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.