Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/4936 E. 2021/2045 K. 04.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4936
KARAR NO : 2021/2045
KARAR TARİHİ : 04.03.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 04.12.2018 tarih ve 2018/120 E- 2018/300 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 03.05.2019 tarih ve 2019/522 E- 2019/561 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.03.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 16.09.2017 tarihinde imzalanan Gayrimenkul Satışı Ön sözleşmesi protokolü ile davacıya ait taşınmazların satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalının sözleşmenin 3.2 maddesindeki şartı yerine getirmediğini, davalı şirketin tüm sözlü uyarılara rağmen edimi yerine getirmekten ısrarlı bir şekilde kaçındığını, bunun üzerine davacının sözleşmedeki ilgili hükümlere dayanarak sözleşmeyi sona erdirdiğini, sözleşmenin feshine neden olan davalının sözleşmenin 4. maddesindeki 500.000,00 TL ceza bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazların satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olduğunu, hukuken geçersiz sözleşmeye istinaden yapılan satış işlemi tümden geçersiz olması nedeni ile kararlaştırılan cezai şartların da geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, cezai şart; asıl borca ilişkin fer’i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartların da geçersiz olduğu, tapuya kayıtlı olan taşınmazlar için düzenlenen adi yazılı sözleşmelere dayanarak tarafların birbirlerinden cezai şart isteyemeyecekleri, taraflar arasında akdedilen 16.09.2017 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümlerin de aynı şekilde geçersiz olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.03.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.