Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/4927 E. 2021/1728 K. 25.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4927
KARAR NO : 2021/1728
KARAR TARİHİ : 25.02.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.06.2016 tarih ve 2013/82-2016/278 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22.02.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı aleyhine başlatılmış iki takipte davalının takip alacağını temlik aldığını, takip borçlarının davalıya ödendiğini, davalıdan ibraname alındığını, davalının ise davacı aleyhine takibe devam ettiğini ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalıya ödeme yapılmadığını, davacıya ibraname verilmediğini, iddia konusu belgedeki imzaya itiraz edildiğini savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davalının iddiaya konu ibranamenin sahte oluşturulduğu iddiasıyla şikayette bulunduğu, soruşturma devam ederken alınan bilirkişi raporunda, dava konusu ibranamedeki imzanın davalının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, ibraname içeriğinden dava konusu takiplerden dolayı davacının davalı tarafından ibra edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takipler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ibranameye dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup davalı taraf ibranamedeki imzaya itiraz etmiştir. Mahkemece hazırlık soruşturması sırasında alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir. TBK 74. maddesi uyarınca ancak ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen mahkumiyet kararları uyarınca belirlenen maddi olgular hukuk hakimini bağlar. Bu nedenle mahkemece imza incelemesi konusunda deliler toplanarak
alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.