Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/475 E. 2020/4197 K. 19.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/475
KARAR NO : 2020/4197
KARAR TARİHİ : 19.10.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 11.12.2019 tarih ve 2019/1559 E. – 2019/1278 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şahsın 2015/46248 başvuru sayılı “ÜNLÜSES” ibareli 30. sınıfta yapılan marka başvurusunun, müvekkilinin 124527, 2002/13759 tescil sayılı “ÜNLÜ” ibareli markaları karşısında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında iltibas oluşturduğunu, davalının marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığını, müvekkilinin başvuruya itirazının, diğer davalı TPMK’nın 2016-M-7231 sayılı YİDK kararı ile haksız şekilde reddedildiğini ileri sürerek, davalı TPMK YİDK’nın anılan kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince, davacının “ÜNLÜ” ibareli itiraza dayanak markaları ile davalının “ÜNLÜSES” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davaya konu “ÜNLÜSES” markası bir bütün olarak değerlendirildiğinde, markaya eklenen “SES” ibaresinin markayı “ÜNLÜ” ibaresinden uzaklaştırarak markaya ayırtedicilik kazandırdığı ve ibarenin farklı bir anlam taşıdığı gözetildiğinde, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.