YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/468
KARAR NO : 2020/5375
KARAR TARİHİ : 24.11.2020
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 08.12.2017 tarih ve 2015/218 E- 2017/684 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.10.2019 tarih ve 2018/722 E- 2019/1025 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ise de 16.11.2020 tarihinde davacı vekili tarafından verilen davadan feragat dilekçesi de dikkate alınarak, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı gerçek kişilerin tespit olunan haklı sebeplerle müdürlük yetkilerini kötüye kullanmış olduklarını, bu güne kadar müvekkiline gerekçe gösterilmeksizin kar payı ödemesi yapılmadığını ileri sürerek davalı gerçek kişilerin şirket müdürlüğünden azli ile şirkete kayyım atanmasını aksi halde şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, 8 ortaklı şirkette 7 ortağın hiçbir sorununun olmadığını ifade ederken tek bir ortağın beyanları ile şirketin davalı duruma getirilip itibar kaybetmesine izin verilmemesi kanunun özünün gereği olduğunu, sorunun zaten şirketin genel işleyişi olmadığını, sorunun davacının şirkete olan şahsi borcunu ödemek istememesi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, uzun süredir kar payı dağıtılmaması konusunda davacı tarafın karşı tarafın kötüniyetini ispat edemediği, şirketin mevcut bilanço değerlerine göre borca batık vaziyette olmadığı, şirket müdürlerinin ortaklar kurulu kararı ile her zaman değiştirilip, azledilebileceği bu nedenlerle şirketin feshine veya şirket müdürlerinin azledilip dava sonuçlanıncaya kadar şirkete kayyum tayin edilmesini zorunlu ve haklı kılacak sebeplerin oluşmadığı gerekçesiyle ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının öncelikle davalıların davalı şirket müdürlüğünden azillerine olmadığı takdirde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiş olup, davalı şirket müdürlerinin uzun yıllardan beri genel kurul toplantısı yapmadıkları, şirket adına aldıkları gayrimenkulü şirket kayıtlarına geçmedikleri, şirket defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı ve defterlerin usulüne uygun tutulmaması nedeniyle şirket hakkında para cezası uygulanmasına sebep oldukları tüm bu durumlar karşısında davalı şirket müdürlerinin azli için haklı sebeplerin var olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalılar … ve …’ın Erdemli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 2537 sicil numarasında kayıtlı, Erdemli Birlik Tarım ve Narenciye Zirai İlaç Temizlik İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’ndeki müdürlük görevlerinin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dava, davalı gerçek kişilerin davalı şirket müdürlüğünden azline mümkün olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, istinaf mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden gönderilen dilekçe ile davadan feragat edildiği bildirilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri niteliktedir. Davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar yapılabileceği ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi, yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, davacı vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olduğu nazara alınarak dosyanın HMK’nın 310/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesi yapılmaksızın feragata ilişkin ek karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesine tetkiksiz iade edilmesine karar vermek gerekmiştir.
2- Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, dosyanın davadan feragate ilişkin ek karar verilmek üzere HMK’nın 310/3 maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesine TETKİKSİZ İADESİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 24.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.