Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/4675 E. 2020/4367 K. 22.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4675
KARAR NO : 2020/4367
KARAR TARİHİ : 22.10.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.05.2018 tarih ve 2016/1061-2018/699 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar …, … ve … vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların Esbank Gaziantep A.Ş. ile imzalanan genel kredi sözleşmesinin borçluları olduklarını, bankanın davacı şirkete devredildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, takip dayanağı sözleşme nedeniyle davalının sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Davalılar …, …, …, …, … & … A.Ş., Elmira İnşaat A.Ş.’nin devredilen bankadan teminat mektubu aldığını, teminat mektuplarının iade edildiğini ve komisyon bedellerinin ödendiğini, banka devirleri nedeniyle davacı şirkete bilgi aktarımı olmadığını, borcun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemişlerdir.
Mahkemece verilen karar Dairemizin 2015/16401 esas ve 2016/6647 karar sayılı, 14.04.2016 tarihli ilamı ile “Mahkemece, davacı alacağının tespiti için 02.04.2013 tarihinde alınan rapora itiraz üzerine 23.09.2013 tarihli rapor alınmış ve bu raporda alacak yönünden miktar belirlemesi yapılmamıştır. Bunun üzerine 03.04.2014 tarihli rapor alınmış olup, alınan birinci rapor ile bu alınan üçüncü rapor arasında çelişki oluşmuş ve son rapora davacı vekili itiraz etmiştir. Mahkemece bu itiraz gözetilip telafi edici yeni bir rapor alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alındığı, kredinin kullandırıldığı tarihte eski TL tedavülde olduğundan, eski TL – yeni TL uyarlaması da yapılarak sonuca varıldığı, davalıların sorumlu oldukları borç miktarının hesaplandığı, Türk Lirası’ndan altı sıfır atıldıktan sonra toplam 10.887,68 TL davalıların borcu olduğu, alacak miktarının belirlenebilir olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kabul edilen miktar yönünden takibin iptaline, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar …, … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava genel kredi sözleşmesi uyarınca verilen banka teminat mektuplarından dolayı oluşan komisyon alacağının tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece Daire bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda teminat komisyon bedellerinin hesaplanmasında 20 TL, 30 TL gibi komisyon bedelleri hesaplanmıştır ancak  dosya içinde bulunan ve söz konusu teminat mektuplarını veren bankanın devredildiği Bayındırbank A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne ait  “Kredi  işlemlerinden ve hizmetlerinden faiz dışında tahsil edilecek ücret, komisyon ve masrafları” başlıklı cetvelin “Kurumsal krediler” bölümünde, teminat mektubu komisyon  bedeli olarak %2 oran belirlenmiş olup, bilirkişi tarafından bankanın belirlediği %2 teminat mektubu komisyon oranının dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken, bankaların verdiği maktu miktarlar dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmediği gibi, kabule göre de icra takip konusu yapılmayan masraftan, masrafın tahsiline ilişkin hüküm kurulması yerinde olmayıp hükmün bu nedenlerle bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün temyiz eden davalılar …, … ve … yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılar …, … ve …’e iadesine, 22.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.