Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/444 E. 2020/4417 K. 26.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/444
KARAR NO : 2020/4417
KARAR TARİHİ : 26.10.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.05.2018 tarih ve 2017/757 E- 2018/427 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nce verilen 18.10.2019 tarih ve 2018/1241 E- 2019/1130 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi …ile davalıların Mersin’de faaliyet gösteren bir limited şirket kurduklarını, davalıların şirket ortaklıkları devam ettiği sırada 100 metre mesafede yeni bir restoran işletmeciliği işine girdiklerini, bu durumun TTK 630/3. maddedeki bağlılık ve özen yükümlülüğünün açıkça ihlali olduğunu, davalıların müdür sıfatlarının olduğunu, şirket ana sözleşmesi gereğince yine şirket müdürü olan …’un imzası olmadan iki imza ile şirketi temsile yetkili olduklarını, bu yetki ile müvekkilinin ortağı olduğu şirkete dönülmesi imkansız zarar vermeleri ya da şirketin kaynaklarını yeni kurdukları şirkette kullanmalarının mümkün olduğunu ileri sürerek, davalıların şirket ortaklığından çıkartılmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davanın öncelikle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkillerinin iddiaya konu diğer şirketle ilişkilerini sonlandırdıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; bir ortağın şirket ortaklığından çıkarılmasına dair davada dava açma hakkının şirkete ait olduğu, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Adana Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 26.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.