Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/4158 E. 2021/5329 K. 23.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4158
KARAR NO : 2021/5329
KARAR TARİHİ : 23.06.2021

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06.11.2019 tarih ve 2019/30 E. – 2019/667 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı tarafından davalı şirkete Euro cinsinden 3 adet satış faturasının tanzim edildiğini davalı tarafından yapılan ödemelerin borcun ödenme tarihlerindeki kur üzerinden yapılması gerektiğini ileri sürerek kur farkı nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığını, borcun yabancı para olarak ifa edileceğine dair herhangi bir kayıt da mevcut olmadığını, ödeme zamanında davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt öne sürmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından davalı şirkete Euro cinsinden toplam bedeli 38.291,00 Euro olan 3 adet satış faturasının tanzim edildiği, Vergi Usul Kanunu 215/2-a hükmü uyarınca Euro olarak tanzim edilen faturaların tanzim edildikleri tarihlerdeki Merkez Bankası döviz alış kurunun esas alınması suretiyle Türk Lirasına çevrilmek suretiyle ticari defterlere kaydedildiği, öte yandan davalı şirketin davacı şirkete TL cinsinden ödemeler yaptığı, davalı şirketin davacı şirket hesabına ödemenin yapıldığı tarihlerde TCMB satış kurunun ödeme tutarı Euro’ya dönüştürüldüğünde ödemeleri sonrası davalı şirketin davacı şirkete bakiye 1.881,16 Euro bakiye borcunun kaldığı gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, alacağın dava tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıl vadeli mevduata uygulanan faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı, davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 151,52 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.