Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/4155 E. 2021/5781 K. 28.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4155
KARAR NO : 2021/5781
KARAR TARİHİ : 28.09.2021

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28.03.2019 tarih ve 2018/989- 2019/296 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı tarafından toplam 429.462,33 TL bedelli 27 adet bonoya dayalı olarak davacılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, davalı ile Güzay İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 28.07.2011 ve 30.05.2012 tarihli finansal kiralama sözleşmelerinin akdedildiğini, diğer davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeleri imzaladıklarını, takibe dayanak bonoların sözleşme nedeniyle düzenlendiğini, davacının borcu nedeniyle sözleşmelerin feshedildiğini, kiralama konusu makinelerin davalı şirkete iadesi ile birlikte borcun tasfiyesi için imzalanan protokol ile belirlenen taksitler ödenmesine rağmen davalı tarafından, taraflar arasında karşılıklı tasfiye ile feshedilen finansal kiralama sözleşmesi gereği tanzim edilen bonolara dayalı icra takibi başlatıldığını ileri sürerek davacıların borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirket ile davacılardan Güzay İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine 18.11.2013 tarihinde teslim ve borç tasfiye protokolü imzalandığını, ancak davacıların protokol gereği ödemelerini yapmadıklarını ve iade alınan malların bugüne kadar satılmadığını, bu sebeple mahsup işleminin de yapılamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında düzenlenen borcun yeniden yapılandırılmasına ilişkin protokolün 8. maddesinde, protokolde belirlenen vadelerdeki ödemelerin herhangi birinin zamanında ve tam olarak ifa edilmemesi durumunda kiralayanın bu protokol ile bağlı kalmayarak finansal kira sözleşmeleri ile bu sözleşmeden veya protokolden kaynaklanan her türlü hukuki takibi ve davayı hemen başlatacağının düzenlendiği, davacıların protokol kapsamında 5 taksiti ödedikleri, 2014 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin taksitleri süresinde ödemedikleri, davalı tarafça protokolün 8. maddesine göre protokol ile bağlı kalınmayarak finansal kiralama sözleşmesine dayalı verilen senetlerin 24.07.2014 tarihinde takibe konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın açıldığı 11.08.2014 tarihinden sonra davacılar tarafından 14.08.2014 tarihinde ödemelerin gerçekleştirildiği, bu durumda davalının protokole tabi olmaksızın finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak alacak talebinde bulunmakta haklı olduğu, bilirkişi raporuna göre davacıların 66428 nolu sözleşmeden dolayı 152.057,76 TL asıl alacak, 91.125,65 TL temerrüt faizi olmak üzere 243.183,41 TL, 68968 nolu sözleşmeden dolayı 279.680,84 TL asıl alacak, 163.349,41 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 443.030,25 TL borçlu olduğu, 24.07.2014 takip tarihi itibari ile davacıların borç miktarının toplam 686.213,66 TL olduğu, davalının ise 712.330,89 TL talepte bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıların 26.117,23 TL borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, İİK 72/4 maddesindeki koşullar oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 28.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.