YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4130
KARAR NO : 2021/5279
KARAR TARİHİ : 22.06.2021
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08.10.2019 tarih ve 2019/337-2019/710 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının davacı hakkında Bursa 3. İcra Dairesi’nin eski esası 2006/12237, yeni esası 2013/10254 olan takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığını, davacının senette ciranta olduğunu, senette müracaat borçlularına gidilebilmesi için protesto keşide edilmesi gerektiğini, davacıya bu yönde bir protesto keşide edilmediğini, ayrıca senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, davacının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacı lehine % 40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; somut olayda takip ve dava konusu bono altındaki imzanın, borçlu davacı tarafından inkar edilmediğine göre ispat yükünün davacıda olduğu, davacının bono nedeniyle borçlu bulunmadığı yolundaki iddiasını aynı kuvvette yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlü olduğu, davacının borçlu olmadığını ispata yeterli yazılı bir delil ibraz etmediği, alacağın tanıkla ispatının miktarı itibariyle mümkün olmadığı, davacı tarafından açıkça yemin deliline dayanılmadığı, bu nedenlerle davanın ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davada talep, bir önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere kambiyo takibine konu edildiği ileri sürülmek sureti ile söz konusu kambiyo takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Ancak bozma ilamında vurgulandığı üzere dava konusu takip kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla yapılan takip niteliğinde değildir. Şu halde davadaki istemin yöneldiği husus gözetildiğinde takibin niteliğine göre işbu dava dinlenemez nitelikte olmakla mahkemece bozma ilamına yanlış anlam yüklenmek sureti ile yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değilse de sonuç itibariyle doğru olan kararın değiştirilen işbu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22.06.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davanın dinlenemez nitelikte olduğuna ilişkin çoğunluk görüşüne katılmakla beraber, imzası davacı tarafından inkar edilmeyen ve dairenin bozma kararında da vurgulanan temel ilişkinin dayanağını teşkil eden bonodan mütevellit borcun aksinin aynı kuvvet ve derecedeki bir delille davacı tarafından ispat edilememiş olması karşısında usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken gerekçesi değiştirilerek onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.