YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4112
KARAR NO : 2021/4831
KARAR TARİHİ : 07.06.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.10.2019 tarih ve 2019/24-2019/290 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı …arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davalının kefil olduğunu, kredi borcunun ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının itirazının toplam 12.252,67 TL yönünden iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl borçlu tarafından kullanılan kredinin geri ödendiğini ve kredi borçlusuna verilen çek yapraklarının çek yasasına göre ödenmesi gereken zorunlu tutar karşılıklarından da davalının sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının 25.02.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefaletinin olduğu, 26.06.2008 tarihli gayri nakdi çek kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığı, davacı banka tarafından yasal sorumluluk miktarları ödenen doksan adet çek ile ilgili banka belgeleri yapılan inceleme sonucu düzenlenen listede, çeklerin düzenlendikleri tarih itibariyle tutarlarının gösterilmiş olduğu, çeklerde davalının imzasının bulunmadığı, 26.06.2008 tarihli gayri nakdi kredi sözleşmesinin imzalanmasından sonra keşide edildiği, söz konusu çeklerin, 26.06.2008 tarihli sözleşme ile ilgili olduğu, dolayısıyla davalının takip konusu borçtan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.