Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/3874 E. 2021/2757 K. 23.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3874
KARAR NO : 2021/2757
KARAR TARİHİ : 23.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18.02.2016 tarih ve 2015/481-2016/75 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari alışveriş nedeniyle 03.04.2012 tarihli 30.090.- TL meblağlı faturanın düzenlendiğini, davalı tarafından fatura bedelinin bir kısmının ödendiğini, ancak kalan 15.000.- TL’nin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Diyarbakır 7. İcra Müdürlüğü’nün 2012/3311 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının yetki itirazı da dahil tüm itirazlarının yersiz olduğunu, fatura bedelinin alacaklının ikametgahında ödenecek borçlardan olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, öncelikle yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı firmanın ikametgahının İzmir olduğunu, ayrıca davacıyla hiçbir ticari ilişkilerinin olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, takip konusu alacağın faturaya dayalı olup ayrıca taraflar arasında yapılan yazılı bir sözleşme ibraz edilmediği, davacı vekilinin taraflar arasında akdi ilişki bulunduğundan TBK’nın 89/1. maddesi gereğince para borçları alacaklının ikametgahında ödenecek borçlardan olduğundan alacaklının ikametgahı mahkemesi ile icra dairelerinin yetkili olduğunu savunduğu, itiraz dilekçesinin incelenmesinde, davalı borçlunun taraflar arasında akdi bir ilişki olduğunu kabul etmediği, takibin faturaya dayanmakta olup fatura düzenlenmesinin akdi ilişkinin ve alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, TBK’nın 89/1. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı, genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği, İİK’nın 50. ve HMK’nın 6. maddesi uyarınca yetkili icra dairesinin davalı şirketin ikametgahı olan şirket merkezinin bulunduğu İzmir İcra Müdürlüğü olduğu, yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davalarının koşullarından olup bu halde ise takip yetkili icra dairesinde yapılmadığından dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı süresi içerisinde ilgili icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçe ile hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Davalı akdi ilişkiyi inkar etmiş ise de, davacıya akdi ilişkiyi ispat yönünden imkan verilmemiştir.
Taraflar arasında akdi ilişki bulunması şartıyla, TBK. m. 89 (BK. m. 73) uyarınca bir para alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde, alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi takipte yetkilidir. Mahkemece bu yön gözetilerek, taraflar arasında bir akdi ilişki bulunup bulunmadığı ve bu anlamda takip borçlusu davalının yetki itirazının yerinde olup olmadığı HMK. m. 163 ve 164 uyarınca incelenip, taraflara yetki konusunda delillerini gösterme imkanı tanınarak, gösterildiği takdirde taraf delillerinin toplanarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.