YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3673
KARAR NO : 2021/993
KARAR TARİHİ : 09.02.2021
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya
uyularak verilen 14.11.2017 tarih ve 2016/956-2017/989 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirkete ait Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nün 30.05.2006 tarihli özet beyanı ile tescil edilen eşyaların öncelikle Ege-Er antreposuna, buradan da davacının antreposuna teslim edildiğini, ithal eşyanın süresinde millileştirme işleminin yapılmaması nedeniyle Gümrük Müdürlüğü tarafından eşyanın tasfiyelik hale geldiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine eşyanın Tasfiye İşletme Müdürlüğüne teslim edildiğini, bu işlemler sırasında yapılan nakliye, tasfiye masrafı ve ödenmeyen ardiye alacağı için fatura düzenlenerek icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, eşyanın davalıya ait olduğuna dair delil bulunmadığını, eşyanın davalıya ait olduğu kabul edilse dahi tasfiyeden elde edilen gelirle tasfiye masraflarının karşılanması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, gümrük idaresine yazılan müzekkereye verilen cevapta, talep edilen özet beyanın meydana gelen sel felaketinde zayii olduğu, davalı adına yurda girişi yapılan gümrüğe tabi eşyanın davacı tarafça tasfiyesinin gerçekleştirildiği bildirilmiş ise de, dava konusu edilen eşyanın davalı adına yurda girişinin yapılmış olmasının davalının bilgisi, talebi ve siparişi doğrultusunda yurda girişinin yapıldığını ortaya koyamayacağı gibi, salt davalı adına eşyanın yurda girişinin yapılmasının eşya ile davalı arasındaki aidiyeti kanıtlamayacağı, özet beyanın ibrazının ve incelenmesinin zorunlu olduğu, özet beyanın zayi olmasının sorumluluğunun davalıya yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.