Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/3660 E. 2021/2574 K. 17.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3660
KARAR NO : 2021/2574
KARAR TARİHİ : 17.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 01.02.2019 tarih ve 2016/926 E. – 2019/46 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı Banka vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka tarafından 7.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak davacı aleyhine başlatılan icra takibine dayanak senetteki imzanın davacıya ait olmadığını, davacının taşınmazları üzerinde hacizler konulduğunu, davacının manevi olarak zarar gördüğünü belirterek, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, % 40 oranında tazminatın davalı Gökçenler Ltd. Şti’den; 2.00,00 TL manevi tazminatın Tasfiye Halindeki Türk Ticaret Bankası A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tasfiye halindeki Türk Ticaret Bankası A.Ş. vekili, davaya konu 7.000,00 TL bedelli senedin diğer davalı Gökçenler Gıda Mad. Giyim ve Oto. Tic. Ltd. Şti.’nin kredi borcuna karşılık rehin cirosu ile tasfiye halindeki bankaya verildiğini, davalı bankanın iyiniyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Temlik alan …. vekili takibe konu alacağın temlik sözleşmesi ile temlik edildiğini bildirerek tebligatların kendilerine yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, kambiyo senetlerinde imzanın keşideciye ait olduğuna yönelik ispat yükünün senet alacaklısında olduğu, gerek Manavgat İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında aldırılan bilirkişi raporu, gerekse mahkemece yaptırılan iki ayrı bilirkişi incelemesinde davaya konu bonodaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilemediği, bono alacaklısı tarafından imzanın davacıya ait olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davaya konu 06/10/1998 düzenleme tarihli, 10/01/1999 vade tarihli, 7.000,00 TL bedelli bonoya istinaden davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacı tarafın kişilik haklarının hukuka aykırı olarak saldırıya uğramadığı, bu haliyle manevi tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı …. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı …. vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, …. vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davalı …’ndan harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, 17.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.