Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/3563 E. 2021/797 K. 03.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3563
KARAR NO : 2021/797
KARAR TARİHİ : 03.02.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İznik Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15.01.2019 tarih ve 2017/299-2019/4 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından Ziraat Bankasından kullanılan 15.000,00 TL tutarlı krediye davacının kefil olduğunu, asıl borçlu davalının borcunu ödememesi nedeniyle alacaklı banka tarafından İznik İcra Müdürlüğünün 2013/740 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının müşterek ve müteselsil kefil olması sebebiyle yapılan takipte borçlu haline geldiğini, takibin kesinleşmesiyle taşınmazlarına haciz konulması sonucu 02/05/2014 tarihinde 13.100,00 TL, 09.05.2014 tarihinde de 1.500,00 TL olmak üzere toplamda 14.600,00 TL’yi Ziraat bankası hesabına yatırdığını, asıl borçlu davalının borcunu ödememesi nedeniyle kefil olarak ödemiş olduğu paranın tahsili için İznik İcra Müdürlüğünün 2014/738 esas sayılı dosyası ile 9.500,00 TL alacak miktarlı başlattığı ilamsız takibe davalının itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu çekilen kredinin 10.000,00TL kısmını davalının aldığını, davacının ise 5000TL olan kısmını aldığını, davacı ile birlikte borçlu olduklarını, davacının kefil olmadığını, açılan davayı kabul etmediğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalı davaya konu olan kredi sözleşmesinde davacının ve kendisinin asıl borçlu olduklarını alınan kredi bedelini paylaştıklarına ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş bir belge ile bu hususu ispat etmediği,davalının iddiasını tanıkla ispat etmesinin de mümkün olmadığı, davacının haricen ödemek suretiyle söz konusu dosya borcunu sona erdirdiği, davacı tarafından ödeme ile ilgili yapılan takipte davalının borcunu ödemediği ve itirazın da haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 485,95 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.