Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/3541 E. 2021/70 K. 18.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3541
KARAR NO : 2021/70
KARAR TARİHİ : 18.01.2021

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.02.2019 tarih ve 2017/481-2019/208 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının faturadan kaynaklanan alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini, takipten sonra davalının 01.06.2012 tarihinde 7.484,00 TL ve 31.08.2012 tarihinde 81.- TL ödeme yaptığını belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, davacı ile davalının 03.11.2011 tarihinde yapmış oldukları sözleşme gereğince davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ödeme yapılan miktarın davacının teslim ettiği ürünler için olduğunu, sözleşme gereği davacının teslim etmesi gereken 600 parça ahşap malzemeyi teslim etmediğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibine süresinde yetkiye, borca ve faize yaptığı itiraz ile takibin durduğu, İİK’nın 67. maddesi gereğince görülen itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olup, davalı borçlunun öncelikle takip dosyasının yetkisine yapmış olduğu itirazın ön mesele olarak çözümlenmesi gerektiği, davalının sözleşmedeki imzayı inkar etmesi nedeni ile sözleşmedeki davalı imzasının incelenmesinden sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığının anlaşıldığı, yetkiye dair genel düzenlemelerin irdelenmesinden davacının adresinin Beykoz, davalının adresinin Ataşehir olduğu, takibin Üsküdar İcra Müdürlüğünde yapıldığı, davacı tarafından alacağın faturaya dayalı olması nedeni ile BK’nın 89. maddesi gereğince alacaklının ikametgahında takip yapılabilecek iken bu yerde takip yapılmadığı gibi İİK’nın 50. yollaması ile HMK’nın 6. maddesi gereğince davalı borçlunun ikametgahı olan Kadıköy’de de takip yapılmayarak Üsküdar İcra Müdürlüğünde takip yapılmasının yerinde olmadığı, davalı tarafından süresinde yapılan itiraz ile yetkili yer olarak Kadıköy’ün bildirildiği, her ne kadar daha sonra İstanbul Anadolu Adliyesinde tüm icra daireleri bir araya gelmiş ise de takip ve dava tarihi itibarı ile doğru yerde yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın kabülü ile usulüne uygun olarak doğru yerde yapılmış bir takip bulunmadığından itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.