Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/3477 E. 2020/5297 K. 23.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3477
KARAR NO : 2020/5297
KARAR TARİHİ : 23.11.2020

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12.02.2019 tarih ve 2018/176-2019/91 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesine istinaden davalıya verilen kredi kartı ile yapılan harcamaları ödemediğini, borçlunun taksitlendirme talebi üzerine 03.07.2014 tarihinde taksitlendirme yapıldığını ancak hiçbir ödeme yapılmaması üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide olunduğunu, 24.568,10 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kredi kartının taksitlendirilmesi sonucu borcun 6502 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu bankanın icra takip tarihi itibari ile alacağının toplam 4.335,66 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 22.02.2018 Tarih, 2016/16523 Esas, 2018/899 Karar sayılı ilamı ile “5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesinde kredi kartı borçları ile ilgili özel bir faiz düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle somut olayda 5464 sayılı Yasa’nın 26.maddesi uyarınca belirlenecek akdi ve temerrüt faiz oranları dikkate alınarak alacağın tespiti gerekirken, uygulama yeri bulunmayan 6098 sayılı TBK’nun 88-120 maddesi hükümleri dikkate alınarak alacağı belirleyen eksik incelemeye dayalı rapora göre yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 23.01.2019 tarihli denetime olanaklı bilirkişi raporu hükme esas alınmış, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26. maddesi ve TCMB tebliğleri dikkate alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kredi kartı alacağından kaynaklanmaktadır. Alacağın bu hali ile likit (bilinebilir) nitelikte olduğu gözetilerek davacı yararına ayrıca icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması hatalı ise de tek başına bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan ” Asıl alacak bilirkişi incelemesi ile hesap olunduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine”, cümlesinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak yerine; “Dava konusu alacak likit olmakla davacı yararına hükmedilen alacak tutarı olan 23.490,88 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.