Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/3214 E. 2021/5265 K. 22.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3214
KARAR NO : 2021/5265
KARAR TARİHİ : 22.06.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23.01.2018 tarih ve 2017/64 E- 2018/88 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 18.09.2019 tarih ve 2018/1385 E- 2019/1023 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların murisinin davalı bankadan taksitli tarım kredisi kullandığı, kredinin kullanımı esnasında davalı bankanın müteveffa…’dan talimat aldığı halde krediye hayat sigortası yapmadığını ileri sürerek, davacı mirasçıların söz konusu kredi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müteveffanın kredi kullandırımı sırasında sigorta yapılmasını istemediğini, bu yönde bankaya verilmiş herhangi bir talimatının olmadığını, davalı bankanın tarım kredisi tahsisi sırasında kanunen sigorta yapma zorunluluğunun bulunmadığını, mirasçıların menfaat elde etmek ve borçtan kurtulmak için dava açtıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı bankanın kullandırdığı taksitli tarımsal kredilerde, teminat olarak kredi kullanan borçlulara hayat sigortası yapılması yönünde uygulamasının bulunduğu, kredi borçlusu…’dan hayat sigortası yapılmaması yönünde alınan bir talimatın bulunmadığı, söz konusu kredinin kefili …’a kefil olduğu kredi için hayat sigortası yapılmadığına dair bilgi verildiğine ilişkin bir belge olmadığı, kefil …’un kefaleti hayat sigortası olmadan kabul ettiğine dair bir talimatın bulunmadığı, davalı bankanın kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların 209 HR009600 nolu ve 71.492,61 TL geri ödemeli krediden dolayı borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı banka ile davacıların murisi… arasında 24.08.2016 tarihli Genel Kredi Teminat Sözleşmesi imzalandığı, dava konusu sözleşmeden bir ay önce davacıların murisinin davalı bankadan 26.07.2016 tarihinde 42.500.- TL tutarlı kredi kullandığı, bu kredilere davalı bankaca hayat sigortası yaptırıldığı, muris…’un dava konusu kullandırılan krediye ilişkin hayat sigortası yaptırmayacağına dair herhangi bir yazılı beyanı bulunmadığı gibi, sözleşmenin imzalandığı ve kredinin kullanıldığı 24.08.2016 tarihinde alıcı Allianz Sigorta A.Ş. hesabına, davacıların murisinin hesabından 1.168,96 TL havale yapıldığı, davalı bankaca yapılan bu havalenin davacıların murisinin talimatı gereğince eşi … adına yapılan Allianz Modüler Sağlık Sigorta Poliçesinin sigorta primi olduğu iddia edilmiş ise de, davalı sigorta şirketinden celp edilen Allianz Modüler Sağlık Sigortası başvuru ve bilgilendirme formununun 20.09.2016 tarihinde tanzim edildiği, bilgilendirme formunun tanzim edildiği tarihten 16 gün önce muris…’un vefat ettiği, söz konusu poliçe kapsamında davacı …’un herhangi bir sağlık kullanımı yapmadığı, davalı bankanın müteveffa…’a kredi kullandırdığı esnada 24.08.2016 tarihinde 1.168,97 TL sigorta primi almış olmasına rağmen murise hayat sigortası yaptırmamak suretiyle kusurlu olduğundan davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.618,26 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.06.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.