Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/3122 E. 2021/3650 K. 14.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3122
KARAR NO : 2021/3650
KARAR TARİHİ : 14.04.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24.04.2017 tarih ve 2013/591 E- 2017/283 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.07.2019 tarih ve 2017/3190 E- 2019/1089 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 17.6.2008 tarihinde distribütörlük sözleşmesi akdedildiğini ve teminat olarak toplamı 240.000.- TL olan 4 adet çekin verildiğini, davalının bu sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ve çeklerin iade alınmadığını akabinde 18.3.2009 tarihinde tekrar distribütörlük sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereği istenilen teminat karşılığı önceki verilen çek bedelleri olarak 180.000.-TL ödendiği halde davalının mal tedariki ve teslimi konusunda sorun yaşaması üzerine davacı tarafından haklı olarak feshedilen sözleşme gereği teminat olarak verilen çeklerden iade edilmeyen üç adet toplam 180.000.-TL’lik çek bedelinin tahsili istemli başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede teminat olarak ödenecek bedelin kararlaştırıldığını ancak ödendiğine dair ibare olmadığını, davacının verdiği çeklerin sebepten mücerret olup, çeklerin teminat çeki olduğu ve teminat olarak da bu sözleşmeler için verildiğininin ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında 17.6.2008 tarihli protokolün davalı tarafça feshinden sonra yeniden 18.03.2009 tarihli protokolün imza edildiği ve bu protokolde de teminat alınmasına karar verildiği halde, davacı tarafından önceki sözleşme kapsamında alınan teminatın yada çeklerin bu sözleşmenin de teminatı olduğu yönünde bir açıklamasının yer almadığı, davacının çeklerin son sözleşme kapsamında teminat olarak verildiği ve sözleşmenin taraflarınca haklı nedenle feshi sonucu bedelsiz kaldığı ve çeklerle yapılan ödemelerin iadesi gerektiği yönündeki iddasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddi ile davalının kötüniyet tazminat istemininde reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında teminat olarak davacının davalıya ödeme yapacağı kararlaştırılmış ise de, açıkça sözleşme kapsamında çeklerin bu sözleşmenin teminatı olarak keşide edildiği ve tahsil edildiğinin anlaşılamadığı, teminatın iadesinin de sözleşmenin haksız feshine bağlanması nedeniyle davacının iddiasını ispatlayamadığı, dava konusu alacağın ispat edilememesi karşısında, davacının icra takibine girişmesinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olduğunun da davalı tarafından ispat edilmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14.04.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.