Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/3028 E. 2021/2547 K. 17.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3028
KARAR NO : 2021/2547
KARAR TARİHİ : 17.03.2021

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Yozgat 1.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.01.2019 tarih ve 2016/460 E- 2019/80 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 09.05.2019 tarih ve 2019/515 E- 2019/605 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların dava dışı …’ın davalı bankadan kullandığı 400.000,00 TL miktarlı krediye teminat olarak kendilerine ait taşınmaz üzerinde ana para ipoteği tesis ettirdiğini, davalı bankanın davacıların bilgisi olmaksızın dava dışı …’a değişik tarihlerde 105.000,00 TL, 80.000,00 TL, 30.000,00 TL 18.525,00 TL’lik krediler de kullandırdığını, davacıların iradelerinin sadece 400.000,00 TL’lik krediye ana para ipoteği vermek olduğunu, davalı banka tarafından davacıların ipoteğin niteliği ve kapsamı konusunda aydınlatılmadığını, davacıların ipoteğin nevi hususunda hata düştüğünü ileri sürerek taraflar arasında imzalanan 05.11.2013 tarihli ipotek sözleşmesindeki özellikle 1. maddesi olmak üzere haksız şartların iptali ile davalı banka tarafından dava dışı …’a kullandırılan 400.000,00 TL’lik kredi dışındaki krediler yönünden dava konusu taşınmazın ipotek teşkil etmediğinin tespitine ve ipoteğin 400.000,00 TL bedelli ana para ipoteği olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu ipoteğin dava dışı banka müşterisi …’ın davalı bankaya doğmuş ve doğacak her türlü borcunun teminatı niteliğinde üst limit ipoteği olduğunu, davacının iddialarının yerinde bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı göre, davaya konu ipotek bedelinin 1.935.000,00 TL olduğu ve bu ipoteğin üst limit ipoteği olduğu, ipotek senedinde 400.000,00 TL ibaresinin bulunmadığı, davacılar vekilinin iddialarını yazılı delille kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili istinafa başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, dava dışı … ile davalı banka arasında 20.07.2012 tarihinde 1.250.000,00 TL ve 07.11.2013 tarihinde 1.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, mülkiyeti davacılara ait taşınmaz üzerine borçlu…’ın … TAO Merkez ve Şubeleri ile yapmış olduğu veya ileride yapacağı…. kısa, orta ve uzun vadeli kredi işlemlerinden ve … gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını ana para olan 1.935.000,00 TL üzerinden…. yukarıda yazılı gayrimenkulünü banka lehine 1.dereceden ve fekki bankaca bildirilinceye kadar hüküm ifade etmek üzere süresiz olarak ipotek etmeyi kabul ettiği açıklamasını içeren ipotek konulduğu, davalı bankaca, hesabın 30.09.2016 tarihinde kat edildiği, kat tarihi itibariyle davalı bankanın 538.727,56 TL alacağının bulunduğu, bu hale göre davalı bankanın üst sınır ipoteği mahiyetindeki bu güvenceyi, davacılarca ödenmemekle tümüyle muaccel hale gelen kredi sözleşmelerinden doğan borcun teminatı olarak kullanmasında hukuka veya sözleşmeye aykırılık bulunmadığından davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, alınmadığı anlaşılan 59,30 TL temyiz ilam harcı ile 292,10 TL temyiz başvuru harcının HMK 339. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde adli yardımdan yararlanan temyiz eden davacılardan alınmasına, 17.03.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.