YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2930
KARAR NO : 2021/653
KARAR TARİHİ : 01.02.2021
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04.07.2017 tarih ve 2013/584 E- 2017/534 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 24.01.2019 tarih ve 2018/680 E- 2019/92 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalılardan Temel TBT İnş. Taş. Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını, diğer davalıların sözleşmelerin müteselsil kefili olduğunu, kredi borçlusu davalı … TBT İnş. Taş. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin kredi borcunu ödememesi üzerine davalılara ihtarname keşide edildiğini, davalı … TBT İnş. Taş. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin teminatı aşan 871.043,72 TL alacak yönünden, davalı …’in teminatı aşan 925.540,00 TL yönünden ve diğer borçlular hakkında alacağın tümü yönünden icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini, icra takibinden sonra 1.646.020,00 TL teminat mektubunun tazmin edildiğini, dava tarihi itibariyle 1.978.337,00 TL teminat mektubu riski kaldığını; 147.000,00 TL çek yaprağından tazmin olanlar dışında 115.995,00 TL risk kaldığını ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının nakdi alacağının takip konusu tutar olmadığını, davalılardan Temel TBT İnş. Taş. Tic. ve San. Ltd. Şti. 3.500.000.-TL alacağını davacıya temlik ettiğini, davacının bu temliğe istinaden tahsilat yaptığını, talep edilen %72 temerrüt faizinin fahiş olduğunu, TBK’nın 88. ve 120. maddelerinin uygulanması gerektiğini belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, asıl borçlu davalı … TBT İnşaat Taş. Tic. ve San. Ltd. Şti. ile davacı banka arasında, 10.06.2009 tarihli 6.000.000,00 TL ve 29.07.2010 tarihli 5.000.000,00 TL bedelli sözleşmeler ile 7.500.000,00 TL tutarlı kredi çerçeve sözleşmesi bulunduğu, davalılardan …, …, …, …, Başak TBS Yapı Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin 10.06.2009 tarihli sözleşmeye; …, …, … ve Başak TBS Yapı Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin 04.07.2012 tarihli sözleşmenin müteselsil kefili oldukları, hesap kat ihtarının asıl borçluya 14.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve 16.12.2012 tarihinde temerrütün gerçekleştiği, akdi faiz oranı ve temerrüt faiz oranının, davacı tarafından aynı tür kredilere uygulanan cari kredi faiz oranı (uygulanan faiz) dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, takip ve dava konusu edilenlerden, 6 adet teminat mektubunun 10.04.2013 takip tarihinden sonra tazmin edildiği, bunların 1.646.020,00 TL olduğu, 6 adet teminat mektubunun ise mer’i olduğu, bunların 1.876.577,00 TL olduğu, teminat mektuplarından 1.646.020,00 TL bölümünün tazmin edildiği belirlendiğinden, tazmin tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle tahsili gerektiği, 1.876.577,00 TL bölümünün sistemde kayıtlı olduğu ve faizsiz bir hesapta depo edilmesinin uygun olduğu, davalı kefillerin en düşük kefalet limiti 6.000.000.- TL olduğundan borcun tamamından sorumlu oldukları, çekler yönünden, sözleşmede, bankaya ibraz edilmemiş ve ödeme yapılmamış çeklerden dolayı çek bedelinin depo edilmesi gerektiğine dair bir hükmün bulunmaması sebebiyle, bu istemin reddi gerektiği, 9 adet çekin yasal yükümlülük tutarının ödendiği, 9.090.00 TL’lik bu tutarın her birinin ödeme tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak suretiyle tahsilinin gerektiği gerekçesiyle nakdi krediden dolayı 747.133,67 TL asıl alacak, 31.818,83 TL işlemiş faiz, 1.590,94 TL BSMV olmak üzere 780.543,44 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %72 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, dokuz adet çek yönünden takip tarihinden sonra tazmin edildiği saptandığından 9.090.00 TL tutarın, her bir ödeme tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak suretiyle davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, takip tarihinden sonra, tazmin edilen altı 6 adet teminat mektubu 1.646.020,00 TL olduğu belirlenmekle tazmin tarihlerinden itibaren yıllık %72 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, takip konusu edilen altı 6 adet teminat mektubunun ise mer’i olduğu belirlenmekle, 1.876.577,00 TL tutarlı teminat mektuplarının bedellerinin, davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmek üzere davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalıların tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında imzalan genel kredi sözleşmelerinde gayri nakdi çek sorumluluk bedelinin depo edilmesinin davacı banka tarafından asıl borçlu ve kefillerden talep edilebileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı, mahkemece genel kredi sözleşmelerinde çek depo bedelinin talep edilebileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı gözetilerek bu kısım yönünden açılan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu alınan bilirkişi raporlarının ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu, mahkemece bilirkişi ek raporları hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekilinin reddedilen kısma ilişkin eksik inceleme yapıldığına yönelik istinaf itirazının yerinde görülmediği, takibe konu masraf alacağının dayanağı olarak dosyaya ibraz edilen masraf belgelerinin bir kısmı icra takip tarihinden sonraki tarihli olduğu gibi takip tarihinden önceki tarihi içeren masrafa ilişkin noterlik makbuzları ise hesap kat tarihinden sonraki tarihi içerdiği, bu durumda sunulan belgelerden takip tarihi itibarıyla davacının davalılardan masraf alacağı bulunduğunu yazılı delil ile ispatlayamadığı, diğer taraftan itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı olup takipte istenilmeyen bir miktara hükmedileyeceği, davacı banka icra takibinde davalı … yönünden takipteki toplam sorumluluğun 925.540,00 TL ile temerrüdünden sorumlu olduğu, davalı … TBT şirketi yönünden ise takipteki sorumluluğun 871.043,72 TL ile temerrüdünden sorumlu olduğu belirtilerek anılan davalılar yönünden alacaklı olduğu miktarı belirttiği, mahkemenin ise takip talebinde yeralan bu sınırlama gözetilmeden anılan davalıların sorumlu oldukları miktarı aşacak şekilde hüküm altına alınan tüm nakdi ve gayrı nakdi alacaktan sorumlu tutulduğu, bu durum ise HMK’nın 26. maddesi uyarınca talep aşımı niteliğinde olup, kamu düzenine ilişkin bu husus istinafa gelen tarafın yararına olup olmadığına bakılmaksızın, ilk derece mahkemesi kararının bu kısım yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, öte yandan davacı dava dilekçesinde nakdi ve gayrı nakdi alacağa yönelik başlatılan icra takibine davalıların haksız itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin ise, davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine itirazlarının kısmen iptaline, takibin devamına karar verildikten sonra 6 adet mer’i teminat mektubu yönünden toplam 1.876.577,00 TL gayri nakdi alacağın davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmek üzere davalılardan müteselsilen tahsiline hükmedildiği, bu durumun itirazın iptali kararının sonucu olan takip dolasıyla depo kararından ayrı bağımsız bir depo kararı niteliğini taşımakla HMK’nın 26. maddesi uyarınca talep aşımı niteliğinde olduğu gibi infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğundan re’sen gözetmek gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.07.2017 tarih ve 2013/584 esas 2017/534 karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, sair istinaf itirazlarının reddine, davanın Kısmen kabulüne, davalıların Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2013/6080 esas sayılı icra takip dosyasına yaptıkları itirazlarının kısmen iptaline, davalı … yönünden dava konusu icra takibindeki toplam sorumluluğun 925.540,00 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek temerrüt faizi, % 5 BSMV’si, Temel TBT şirketi yönünden ise dava konusu icra takibindeki sorumluluğun 871.043,72 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek temerrüt faizi, % 5 BSMV’siyle sınırlı olmak üzere, Nakdi Krediden Dolayı; 747.133,67 TL asıl alacak, 31.818,83 TL işlemiş faiz, 1.590,94 TL BSMV olmak üzere toplam 780.543,44 TL alacak üzerinden iptaline; asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %72 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına; fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 156.108,69 TL icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine ,davalıların yasal koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine, dokuz adet çek yasal sorumluluk bedelinin takip tarihinden sonra tazmin edildiği anlaşıldığından; 9.090.00 TL tutarın, her bir ödeme tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak suretiyle davalı … yönünden dava konusu icra takibindeki toplam sorumluluğun 925.540,00 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek temerrüt faizi, % 5 BSMV’si, Temel TBT şirketi yönünden ise dava konusu icra takibindeki sorumluluğun 871.043,72 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek temerrüt faizi, % 5 BSMV’siyle sınırlı olduğu gözetilerek icra takibinin devamına, diğer çek yapraklarına ilişkin depo talebinin, yasal koşulları bulunmaması sebebiyle reddine, 10.04.2013 takip tarihinden sonra, tazmin edilen altı (6) adet teminat mektubunun 1.646.020,00 TL olduğu belirlenmekle tazmin tarihlerinden itibaren yıllık %72 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak suretiyle davalı … yönünden dava konusu icra takibindeki toplam sorumluluğun 925.540,00 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek temerrüt faizi, % 5 BSMV’si, Temel TBT şirketi yönünden ise dava konusu icra takibindeki sorumluluğun 871.043,72 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek temerrüt faizi, % 5 BSMV’siyle sınırlı olduğu gözetilerek icra takibinin devamına, takip konusu edilen 6 adet teminat mektubunun ise mer’i olduğu belirlenmekle; 1.876.577,00 TL teminat mektupları bedellerinin, davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmek üzere, davalı … yönünden dava konusu icra takibindeki toplam sorumluluğun 925.540,00 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek temerrüt faizi, % 5 BSMV’si, Temel TBT şirketi yönünden ise dava konusu icra takibindeki sorumluluğun 871.043,72 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacaklara işleyecek temerrüt faizi, % 5 BSMV’siyle sınırlı olduğu gözetilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.