Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/2786 E. 2021/648 K. 01.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2786
KARAR NO : 2021/648
KARAR TARİHİ : 01.02.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 24.05.2011 tarih ve 2009/430-2011/117 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacıya ait çek koçanının çalındığını, çeklerin iptali için açılan çek iptali davasının sonuçlanarak çeklerin iptal edildiğini, hırsızlık olayından 3 ay sonra çeklerden birine dayanılarak Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2009/2341 esas sayılı dosyası üzerinden davalılardan … tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, çekteki imzanın davacıya ait olmadığını, davalılar hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu ileri sürerek, davacının çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitini ve davalılar aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe dayanak teşkil eden çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüyle davacının Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2009/2341 esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Karar, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece, 22.04.2019 tarihli ek kararla, süresinde olmayan temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davalı … vekili tarafından ek karar temyiz edilmiştir.
Mahkemece 04.05.2010 tarihli celsede davalı …’ya dava dilekçesinin mernis adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğine karar verilmiş ve davalıya tebligat Tebligat Kanunun 35. maddesine göre yapılmıştır. Tebligat Kanununun 35/1. maddesinde kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yeni adresini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu, bu takdirde bundan sonraki tebliğlerin bildirilen adrese yapılacağı, anılan maddenin 2. fıkrasında ise adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla davalıya daha önce usulüne uygun olarak tebligat yapılmadan doğrudan Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılması usulsüzdür.
Ayrıca gerekçeli karar tebliği de davalıya Tebligat Kanun’unun 35. maddesine göre yapılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanununda 11.01.2011 gün ve 6099 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Kanun’unun 10 ve 21/2. maddelerine göre bu tebliğ de usulsüz olduğundan esas hakkında temyiz incelemesine geçilmemiştir.
Davalının savunma hakkı kısıtlanarak, delilleri toplanmadan karar verildiğinden, davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliği ile iddia ve savunma doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken taraf delilleri toplanmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı …’ya iadesine, 01.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.