Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/2698 E. 2020/5110 K. 17.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2698
KARAR NO : 2020/5110
KARAR TARİHİ : 17.11.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05.12.2017 tarih ve 2016/123 E- 2017/409 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.11.2018 tarih ve 2018/602 E- 2018/1859 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının eşi müteveffa…ile davalı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini davacının kefil sıfatıyla imzaladığını, asıl kredi borçlusu…için ferdi kaza sigortası yapıldığını, poliçenin vefat ve sakatlık hallerinde 60.000.-TL’yi teminat altına aldığını, …’ın 06.02.2015 tarihinde vefat ettiğini, davacının davalıdan ferdi kaza sigortası ile ilgili gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettiğinde, davalı tarafından …’ın ferdi kaza sigortası olmadığının bildirildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, davalı banka tarafından, kredi hesabının kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, davalı banka ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması nedeniyle, davacı tarafından dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, kefil sıfatıyla davalı bankaya 30.11.2015 tarihinde 66.000.-TL ödenmek zorunda kaldığını, davalının kredi kullandırırken yapmış olduğu ferdi kaza sigortası poliçesinin 24.01.2015 tarihinde sona ermesine rağmen, kredi borçlusu ve kefili bilgilendirmediğini, genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre davalının ferdi kaza sigortasını yenileme yetkisi bulunmasına rağmen hiçbir işlem yapmadığını ileri sürerek, ödediği 66.000.-TL’nin 30.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, davalı banka ile genel kredi sözleşmesi imzaladığını, kredinin ticari nitelikte olduğunu, asıl kredi borçlusu…için ferdi kaza sigortası yapıldığını ancak sigorta süresinin bir yıl olduğunu, sigortanın sona erdiğini, sigortanın sona erdiği tarihte hayatta olan …’ın sigortanın yenilenmesi ile ilgili bir talebinin olmadığını, kredinin ilk taksitinin dahi zamanında ödenmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, müteveffa … ile davalı banka arasında 22.01.2014 tarihli 80.000.-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının bu sözleşmenin kefili olduğu, müteveffaya 24.01.2014 başlangıç, 24.01.2015 bitiş tarihli ferdi kaza sigortası yapıldığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, davaya konu ferdi kaza sigortasının zorunlu sigortalardan olmadığı, bankanın süresi bittiğinde sigortayı yenileyebileceği ancak bunu yapmasının zorunlu olmadığı, asıl kredi borçlusunun, vefat tarihinden önce süresi dolan ferdi kaza sigortasının uzatılması ile ilgili bir talepte bulunmadığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı banka tarafından gönderilen 03.03.2015 tarihli hesap kat ihtarına göre kredi borçlusunun kullandığı kredilerin ticari nitelikte krediler olduğu, genel kredi sözleşmesinde, müşterinin sigorta yaptırmaması veya süresi dolan sigortaları yenilememesi halinde bankanın söz konusu sigortayı res’en yaptırmaya/yenilemeye yetkili olduğu, ancak bunun banka için bir zorunluluk oluşturmadığının yazılı olduğu, poliçenin sırf genel kredi sözleşmesinin hemen ardından düzenlenmesi ve davalı bankanın sigortacının acentesi olmasının, davalıyı poliçenin yenilenmemesi nedeniyle sorumlu hale getirmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.