Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/2372 E. 2021/5339 K. 23.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2372
KARAR NO : 2021/5339
KARAR TARİHİ : 23.06.2021

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.02.2020 tarih ve 2017/177-2020/100 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında hazır beton teslimat sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasındaki alacak ilişkisi nedeniyle müvekkili şirket tarafından Kazakistan Cumhuriyeti Astana Şehri Bölgelerarası Ekonomik İhtisas Mahkemesi’nde alacak davası açıldığını, davanın kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, Kazakistan’da davalının hiçbir malvarlığına ulaşılamadığından alacağın tahsil edilemediğini ileri sürerek yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu kararın Türkiye’de tenfiz edilemeyeceğini, dava dilekçesi ve kararın usulünce kendilerine tebliğ edilmediğini, gıyapta karar verildiğini, savunma hakkının ihlal edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; Kazakistan’daki davalı şirketin Kayseri’de kurulu olan işbu dava davalısı şirketin yurt dışındaki şubesi konumunda olduğu, yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleştiği, ilamın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen her iki şirket arasındaki inşaat, imalat işinden kaynaklı alacak uyuşmazlığına ilişkin olarak verilmiş olduğu, kararın kamu düzenine aykırı olmayıp, karar içeriğinden de anlaşılacağı üzere davalı taraf savunma hakkına uyularak yapılan yargılama sonucu verilmiş olduğu, yine yabancı mahkeme kararının Türklerin kişilik hallerine ilişkin de olmadığı, tenfize ilişkin olarak her iki ülke arasında sözleşmenin yer aldığı ve bu sözleşmenin 21 ve 22. maddelerindeki yasal ve usulü şartlara uygun olarak tenfiz talebinde bulunulduğu ve bu şartların da MÖHUK’daki tanıma ve tenfiz için aranan şartlara aykırı düşmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile Kazakistan Cumhuriyeti Astana Bölgelerarası Ekonomik İhtisas Mahkemesi’nin 24.06.2011 tarihli 02-3390-11 nolu, 19.07.2011 tarihli kesinleşmiş kararının Türkiye’de tenfizine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.