Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2020/2365 E. 2020/4411 K. 26.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2365
KARAR NO : 2020/4411
KARAR TARİHİ : 26.10.2020

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21.02.2018 tarih ve 2017/121 E- 2018/64 K. sayılı kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 18.04.2019 tarih ve 2018/1030 E- 2019/467 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin tanınmış “NUBY NATURAL TOUCH” ve “NATURAL TOUCH” markalarında gerçek hak sahibi olduğunu ve yurt dışında pek çok ülkede tescilli bulunduğunu, 2008 yılından bu yana “NATURAL TOUCH” ibaresinin, 2009 yılında da “NUBY NATURAL TOUCH” ibaresinin tescil edildiğini, 2010 yılından itibaren distribütörler aracılığıyla hem ülkemizde hem de Avrupa’da piyasaya sürüldüğünü, davalının 2014/85456 sayılı “NATURAL TOUCH” ibareli 3. ve 35. sınıf mal ve hizmetlerde marka tescil başvurusunda bulunduğunu, anılan başvuruya müvekkilince müvekkilinin önceye dayalı hak sahipliği, tanınmışlık ve kötüniyet vakıalarına dayalı olarak yapılan itirazların nihai olarak YİDK kararıyla reddedildiğini, müvekkilinin markası ile davalı … başvurusu arasında benzerliğin olduğunu, öte yandan “NATURAL TOUCH” ibaresinin tek başına tescil edilemeyeceğini, bu ibarenin “doğal dokunuş” anlamına gelen tanımlayıcı bir ibare olduğunu, davalıya ait marka başvurusunun kapsamından 3.sınıfa dahil edilmiş mallar ile 35.sınıf içinde yer alan 3.sınıf ve 10.sınıf malların satışı hizmetlerinin çıkarılması gerektiğini, başvurunun tescili halinde müvekkilinin tanınmış markalarının ayırt edici karakterinin zedeleneceğini ve marka itibarından haksız yararlanma ihtimalinin bulunduğunu, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davalı YİDK’nın 2017/M-746 sayılı kararının iptalini, marka başvurusunun reddini ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının “NATURAL TOUCH” ibaresi üzerinde hak sahibi olmadığını, tanınmışlığın bulunmadığını, kötü niyetin itiraz aşamasında delillendirilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının “kreş ürünleri: bebek koltukları, bağlantı köprüleri, raylı sürgüler vs., tıbbi ürünler: İlaç kaşığı, ilaç damlalığı, burun aspiratörleri vs.” tıbbi ürünler: İlaç kaşığı, ilaç damlalığı, burun aspiratörleri vs.” gibi ürünlerde tescilsiz markasını ticari faaliyetlerinde kullandığı, bu şekilde ülkemizde anılan işaret üzerinde davalıdan da önceye dayalı hak sahipliği kazandığı, görsel, anlamsal ve işitsel olarak tescilsiz işaret ve markanın karıştırmaya neden olacak derecede benzer bulundukları, davacının fiili kullanımının konusu ürünlerle davalı başvurusundaki 35.sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için emniyetli çocuk koltukları, Bebek arabaları, pusetler. Bebekler için ana kucakları, mobilya bağlantıları. Değerli madenlerden olanlar dahil kaşıklar. Cerrahi, tıbbi, alet, cihazlar mallarının biraraya getirilmesi hizmetlerinin” aynı tür olduğu, ayrıca başvuru konusu işaretin soyut olarak ayırt edici olduğu, buna karşın başvuru kapsamındaki 3.sınıf “kozmetik ürünleri, Sabunlar.” ürünleriyle 35.sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için kozmetik ürünleri, Sabunlar, Hijyen sağlayıcı ürünler (pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri)., Yapay organlar ve protezler., Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput)., Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. mallarının biraraya getirilmesi hizmetleri” yönünden, 556 sayılı KHK 7/1-c hükmü karşısında ayırt ediciliğinin bulunmadığı, “doğal dokunuş” anlamına gelen “NATURAL TOUCH” ibaresinin yukarıda belirtilen ürün ve hizmetleri ile bunların üretim ve sunumuna ilişkin bir tanımlama ve vasıflandırma olduğu, malların ve ürünlerin ortalama düzeydeki yararlanıcı ve tüketici kitlesinin tamamına yakınının, hiçbir özel zihni çabaya mahal kalmadan ve doğrudan doğruya, “NATURAL TOUCH” işaretini gördüğünde ve duyduğunda, bu işareti doğrudan ürün ve hizmetlerin bir vasfı olarak algılayacağı, işaretin kullanımla ayırt edicilik kazandığına ilişkin kanıtın bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 2017/M-746 sayılı kararının 2014/85456 sayılı başvuru kapsamındaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için emniyetli çocuk koltukları, Bebek arabaları, pusetler. Bebekler için ana kucakları, mobilya bağlantıları. Değerli madenlerden olanlar dahil kaşıklar. Cerrahi, tıbbi, alet, cihazlar mallarının biraraya getirilmesi hizmetleri” bakımından, davacı itirazı reddi yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2014/85456 sayılı “NATURAL TOUCH” ibareli markanın “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için emniyetli çocuk koltukları, bebek arabaları, pusetler, bebekler için ana kucukları, mobilya bağlantıları, değerli madenlerden olanlar dahil kaşıklar, cevrahi tıbbi alet ve cihazlar; kozmetik ürünleri, sabunlar, hijyen sağlayıcı ürünler (pedler tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamül çocuk bezleri), yapay organ ve protezler, cinsel amaçlı alet ve malzemeler, prezervatif (kondom, kaput) biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” ile 3.sınıftaki “kozmetik ürünleri ve sabunlar” ürünleri bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas bakımından kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı kurumdan alınmasına, 26.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.