YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1838
KARAR NO : 2021/1723
KARAR TARİHİ : 25.02.2021
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.03.2017 tarih ve 2014/249 E. – 2017/57 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 07.02.2020 tarih ve 2017/3887 E. – 2020/307 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının ve dahil olduğu şirketler grubunun Almanya’da 1962 yılından itibaren süpermarketler zinciri ile faaliyet gösterdiğini ve halen dünya çapında 2.500 adetten fazla süpermarketleri bulunduğunu, “ALDI” ünvanını taşıyan süpermarketlerde diğer ürünlerin yanında yine “ALDI” markasını taşıyan malların da piyasaya sürüldüğünü, davacı ibareyi aynı zamanda ticaret ünvanı olarak da kullandığını, 35 ve 36. sınıf ürünler için 1981 yılında 9 ve 16. Sınıf ürünler bakımından ise 1982 yılında Almanya’da tescil ettirdiğini, TPMK nezdinde de “ALDI” ibareli 2002/15755, 2006/22107, 2008/73348. 2010/55098, 2013/46646 sayı ile tescilli markaları ve 2012/27722 ve 2013/46646 başvuru numaralı iki ayrı marka tescil başvurularının bulunduğunu, markanın aynı zamanda Paris sözleşmesi’ne üye İngiltere, İsviçre, Çek Cumhuriyeti, Slovenya ve Fransa gibi ülkelerde de tescilli olduğunu, markalarının mahkeme kararları ile tanınmış marka olduğunun tespit edildiğini, ibarenin tanınmış marka olarak tescili için TPMK’ya başvuruda bulunulduğunu, davalının “ALDİLA” markasının davacı markaları ile ayrıtedilemeyecek derece benzer ve aynı sınıflarda tescilli olduğunu, davalının ibareyi kötü niyetli olarak tescil edildiği ve haksız menfaat sağladığını, davacı marka haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek davalı adına tescilli “ALDİLA” markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davalıya ait “Alfa Beta” firmasının 1987 yılından itibaren bayan abiye kıyafet sektöründe tanınmış bir firma olduğunu, davaya konu “ALDİLA” markasının TPMK nezdinde 101508 sayı ile tescilli olduğunu, marka tescillerinin davacı firmanın kuruluşundan dahi önce olduğunu, markalar arasında iltibas oluşturacak derecede benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının “ALDİLA” ibaresini marka olarak 1987 yılında oluşturduğu, bayan abiye giysileri yönünden o tarihten itibaren sürekli kullandığı ve ibare üzerinde öncelikli hak sahibi olduğu, davacı yanın ise “ALDI” ibareli markasını ilk olarak 2002 yılında TPMK nezdinde tescil ettirdiği, davacının markayı oluşturmasının bu tarihten çok önceki döneme dayandığı, taraf markalarının görsel, işaretsel ve telaffuzsal olarak benzer olduğunun kabul edilemeyeceği, iltibas oluşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalının “ALDİLA” markasını 14/18/24/25/26 ve 35. sınıflarda 26.09.2012 tescil başvuru tarihinden önce kullandığının ispatlanamadığı, davacıya ait “ALDI” markasının “marketçilik” sektöründe hükümsüzlüğe konu davalı markasının başvuru tarihinde tanınmış olduğunun dosya kapsamında bulunan mahkeme kararları ile tespit edildiği, davacının aynı sınıflarda başvuru tarihi daha eski olan tescilli markalarının bulunduğu, davacı markasının tanınmışlığı göz önüne aldığında ilişkilendirme ihtimalini içerecek şekilde karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacı markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği ve ayırt ediciliğinin zayıflayacağı, mülga 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların gerçekleştiği, davalının önceki tarihli “ALDILA” markasını kullandığını ispat edememesi sebebiyle müktesep hak karinesinden faydalanamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı adına tescilli 2012/81268 başvuru numaralı “ALDİLA” markasının tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar kesinleştiğinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na bildirilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.